Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 16
 İndirme 3
Kutsal Metinlerde Hermenötik Yaklaşım ile Te’vil Olgusu
2022
Dergi:  
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

İnsanoğlu, kâinat ve içindeki her şeyi doğru anlamak ve yorumlamak için her zaman muhtelif çabalar içinde olmuştur. Bu açıdan insanın olduğu yerde anlam ve anlama, anlamanın olduğu yerde de yorumun olması doğaldır. Hermenötik çaba genel olarak “varlığı anlama ve anlamlandırma” gayesiyle ortaya çıkmakla birlikte zamanla varlığa anlam verme iddiasında olan kutsal metinleri “derinlemesine anlamlandırma” esasına evrildiğini söylemek mümkündür. Kutsal metinlerin anlaşılmasını sağlayan önemli unsurların başında bulunan “dil ve lafız” gibi somut öğeler, hermenötik faaliyette bulunanları kelime ve imgelerin oluşum süreçlerini, anlam boyutlarını ve sosyal hayatla ilişkilerini incelemeye sevk ettiği söylenebilir. Kelimelerin zâhir ve bâtın boyutları ile değişik ve çoklu anlam potansiyelleri ilk akla gelen manâları dışında daha derin hakikatler içerme yönlerine dair açık işaretler taşıdığından hermenötik çabada metnin sahibinin gerçek maksat ve niyetini ortaya çıkarmaya yoğunlaşmasına sebep olduğu ifade edilebilir. Bu bağlamda anlama ve anlamlandırma sürecine etki eden üç unsur söz konusudur: Asıl olan metnin sahibi, metnin kendisi ve yorumcunun metinden anladığı. Metnin sahibinin maksadı ile metinden anlaşılanın farklı olabileceği esasına dayanan anlama sürecinde ilahî metinleri insanların anlayabileceği düzeye indirgeme görevini üstlendiği ifade edilen “Hermes” unsuru önemli bir yer tutmaktadır. Hermenötik faaliyette Hermes’in, aslında sıradan insanların anlamaktan aciz kaldığı ilahî kutsal metinleri açıklama göreviyle temayüz etmesi sebebiyle sözü geçen üçlü anlama döngüsünde ilkesel olarak “onun ne anladığının” esas alınması hususu aynı zamanda Kur’an’a özgü olarak ortaya çıkan te’vil gibi kavramlarla ayrışma noktasını da teşkil etmektedir. Zira te’vil, “nas” olarak ifade edilen dinî metinlerde geçen lafızlardan “değişik manâlara muhtemel olanları diğer muteber delillerle desteklenen manâya döndürülmesi ve söz konusu manânın şâriin maksadı olarak belirtilmesi” esasına dayanmaktadır. Bu bakımdan metnin sahibinin (şâri) ile metinden anlaşılan manânın paralellik arz etmesine dikkat edilmesi ve bu hususta gösterilen hassasiyet, te’vilin şahsî ve öznel görüşlere alet edilmesine engel teşkil etmektedir. Bundan dolayı te’vil faaliyetinde bulunan kişi, te’vile konu olan kelime ve te’vil delilleriyle ilgili usulcülerin belirlediği diğer şartlar her zaman önemsenmiştir. Ayrıca te’vilde temel hedef sadece şâriin maksadını ortaya çıkarmak olduğundan neticenin nesnel, objektif ve beşerî değişkenlerin etkisinden uzak olması beklenmektedir. Bu açıdan söz konusu hususlara riayet edilmeyen öznel değerlendirmelerin şer‘î hiçbir değeri yoktur. Buna ilaveten iki kavram arasında yapılan mukayesede hermenötikteki “Hermes” unsuruna tekabül eden mistik şahsiyetin kimliği de önemlidir. İlk bakışta “peygamber” gibi bir şahsiyete işaret ettiği anlaşılsa da dinî metinleri avâmın anlayabileceği şekilde açıklayan ve onlardan ahlak esaslarıyla yaptırım özelliği olan hükümleri çıkaran âlim yahut müçtehitlere tekabül ettiği de söylenebilir. Bu durumda da şâri, asıl maksadını ortaya koyma vasıtası olan nasların tahrif ve tebdile maruz bırakılmaması hususunda muhataplarını şiddetli bir şekilde uyarmıştır. Dolayısıyla iki kavramı aynileştirme imkânı olmadığı gibi aralarındaki yakın ilişkiyi görmezden gelmek de doğru değildir. Batı dünyasında yaşanan değişim ve dönüşümden yola çıkarak kutsal metinlere uyguladıkları hermenötik yaklaşımın te’vil vasıtasıyla Kur’an’a da uygulanabileceğini iddia etmenin değişik açılardan değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda iki kavram arasındaki yakın ilişki dikkate alınarak ortak ve ayrıldıkları noktaların tespiti önemli ve gereklidir. Konuyla ilgili ortaya çıkan ifrat ve tefrit düzeyindeki görüşleri değerlendirmeye matuf olan bu çalışmada te’vil ve hermenötiğin amaç ve araçlarda farklı iki kavram oldukları, bazı hususlardaki ortak yönlerinin her açıdan aynîleşmelerini gerektirmediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler:

The Hermeneutic Approach and The Concept Of Ta'wil In Sacred Texts
2022
Yazar:  
Özet:

Humankind has always made many attempts to correctly comprehend and interpret the universe and everything in it. In this way, it's natural to have meaning and comprehension where there's man, and interpretation where there's comprehension. Even though the hermeneutic effort began with the goal of "understanding and giving meaning to existence," it has evolved to a "thorough signification" of religious texts that claim to offer a meaning to existence. Concrete elements such as "language and wording," which are prominent elements that enable the understanding of sacred texts, lead those involved in hermeneutic activities to investigate the formation processes of words and images, their semantic dimensions, and their relationships with social life. It can be stated that the hermeneutic effort causes the author of the text to focus solely on revealing his true purpose and intention because the apparent and esoteric dimensions of words, as well as their different and multiple-meaning potentials, bear clear indications that they contain fundamental truths apart from the meanings that first come to mind. Three aspects influence the process of comprehension and interpretation in this context: The owner of the text, the text itself, and what the interpreter understands from the text are the most important factors. The "Hermes" element, which is said to oversee reducing divine texts to a level that ordinary people can comprehend, plays an important role in the comprehension process, which is based on the principle that the purpose of the owner of the text may not correspond to what is understood from the text. The fact that "what the reader understands" is based on the principle in the aforementioned triple cycle of comprehension as Hermes is distinguished by the task of explaining divine holy texts that ordinary people are incapable of understanding, also serves as a point of divergence from concepts such as ta'wil that emerged unique to the Qur'an. Because ta'wil is founded on the principle of "converting words with potentially varied meanings to those with meanings backed by other valid evidence and establishing the meaning as the author's purpose" among the words in religious texts described as "nas". Paying attention to drawing a parallel between the purpose of the text's owner (shar'i) and the meaning deduced from the text, as well as the sensitivity displayed in this regard, prevents ta'wil interpretation from being utilized for personal and subjective opinions. As a result, the individual conducting ta'wil, the word subject to ta'wil, and other conditions determined by the procedural authorities regarding the evidence of the ta'wil have always been given priority. Furthermore, because the major goal of ta'wil is to expose the author's intent, the result is anticipated to be objective and free of the effect of human elements. Subjective assessments that do not comply with the aforementioned concerns have no shar'i significance in this regard. In addition, the identity of the mystical personality corresponding to the "Hermes" aspect in hermeneutics is crucial in comparing the two notions. Although it appears at first glance to refer to a "prophet," it can be claimed that it refers to scholars or mujtahids who explain religious scriptures in a way that the public can understand and infer regulations that are sanctioned by moral principles. The shar'i warns his interlocutors in this case as well, that the sentences, which are the method by which He reveals his true aim, should not be distorted or altered. As a result, it is impossible to distinguish between the two notions, and it is incorrect to overlook their close relationship. Based on the changes and transformations in the Western world, it is vital to assess from various angles the claim that the hermeneutic technique used to interpret sacred scriptures can also be used to interpret the Qur'an through ta'wil. Given the close relationship between the two concepts, it is crucial and necessary to identify their similar and diverging features in this context. The present study aims to reveal that ta'wil and hermeneutics are two different concepts in purpose and means and that their shared elements in some issues do not necessitate they be identical in every aspect. 

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 429
Atıf : 738
2023 Impact/Etki : 0.057
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi