19. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti’nin yol politikasında ayrı bir öneme sahip olan demiryolu, ülkenin yalnızca batı ve güney bölgelerinde yapılabilmişti. Osmanlı döneminde yıllarca ihmal edilen doğu bölgelerindeki yol yapım ve onarım çalışmaları, eksikliğini en çok Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında hissettirdi. Bu nedenle Cumhuriyet devri, yurdun batısıyla doğusunu bütünleştirmek hedefiyle demiryolu yapımını temel hedef olarak gördü. Belirtilen amaca uygun olarak 1933 yılında inşasına başlanan Sivas-Erzurum hattı 1939 yılında tamamlandı. Tamamen Türk mühendisi, işçisi ve yerli sermayesiyle yapılan hat ile Türk demiryolu siyasetinde de bir ilk gerçekleştirildi. Yıllardır modern ulaşım vasıtalarından mahrum kalan, ancak tarih boyunca bulunduğu konum nedeniyle siyasi, askerî, sosyal ve ekonomik önemini koruyan Erzurum, 1939 yılında demiryolunun gelişiyle birlikte çok daha stratejik bir yapıya kavuşacaktır.
since the 19th century, the railway country, which had a separate importance in the road policy of ottoman state, was able to perform only in western and southern regions of the country, during the ottoman period, many years felt the lack of road construction and repair work in the eastern regions of neglected for years, so the republic has seen the construction of railway as the main goal of integrating the east with the west of the patrol, but in accordance with the fact that in 1933, the sivaserzurum line, which was completed in 1939, will be completely deprived with the importance of turkish engineer and domestic transportation, as well as a political history, which has been deprived with the importance of transportation of its strategic transportation
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|