Atasözleri; bir milletin kültürünü, gelenek ve görenekleri, hayat tarzını ve düşünce yapısını en güzel yansıtan sözlü kültür ürünlerindendir. Makaleminiz konusunu oluşturan atasözleri Dresden Kütüphanesinde Mscr. Dresd. Ea. 224’te Moritz Georg Weideman adına kayıtlı bir mecmua içindedir. Bu mecmua içinde iki hikâye, çeşitli konularda yazılmış mektup örnekleri ve iki farklı yerde -biri Arap harfli diğeri de Latin harfli olmak üzere- toplam 602 Türk atasözü bulunmaktadır. Mecmuanın içinde yazılış tarihi ile ilgili bir kayıt yoktur. Fakat bir anlatıda 1689 tarihinin verilmiş olması sebebiyle kütüphane kayıtlarına yazılış tarihi 1689 olarak geçmiştir. Arap harfli atasözlerinin karşılarına Latin harfli şekillerinin yazılması için boş bırakılması, İtalyanca ve Latincelerinin verilmesi ve bazı atasözlerinin eksik veya yanlış yazılmış olması, Latin harfli atasözleri gibi Arap harfli atasözlerinin de yabancı biri tarafından yazılmış olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Mecmua içindeki Latin harfli atasözleri G. Hazai tarafından 1982 yılında çalışılmıştır. Arap harfli olanlar ise çalışmanın dışında tutulmuştur. Makalemizin konusunu 68v - 92r varakları arasında bulunan Arap harfli atasözleri oluşturmaktadır. Burada geçen atasözlerinden günümüze kadar ulaşanlar, değişenler veya günümüzde unutulanlar Aksoy, Tülbentçi ve Eyüboğlu’na ait olan atasözü çalışmaları taranarak tespit edilmiştir. Ayrıca mecmua içindeki Arap harfli atasözlerinden Latin harfli atasözleriyle aynı veya benzer olanlar da makalenin sonunda verilmiştir.
The term is one of the best verbal cultural products that reflect a nation’s culture, traditions and habits, lifestyle and thinking structure. Speechs that make up the topic of your article in the Dresden Library of Mscr. in Dresden. and Ea. In 224 Moritz is registered in a mecmua on behalf of Georg Weideman. This mecmua contains two stories, examples of letters written on various topics and two different places — one with Arabic and the other with Latin — with a total of 602 Turkish speeches. There is no record on the date of writing. However, in a story it was given the date of 1689 because it passed to 1689 in the library records. The emptiness of Arabic literary phrases in front of them for the writing of Latin literary forms, the giving of Italian and Latin, and the lack or miswriting of some of the phrases, increases the possibility that Arabic literary phrases, such as Latin literary phrases, are written by a stranger. The Latin letters in Mecmua were studied by G. Hazai in 1982. The Arabic people are outside the work. The subject of our article is the Arabic letter speech between 68v and 92r. Those who have passed here to the present day, those who have changed or those who are forgotten today, have been identified by scanning the work of the speech that belongs to Aksoy, Tülbentçi and Eyüboğlu. Also those that are the same or similar to the Latin letters of Arabic letters in the mecmua were also given at the end of the article.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|