Çağatay Türkçesi XV. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar Orta Asya’da yazı dili olarak kullanılmıştır. Ali Şir Nevâyî ile zirvede olan bu dönemde manzum eserlerin yeri oldukça geniştir. Bu eserlerin yanı sıra pek çok mensur eserler de verilmiştir. Özellikle Buhara Hanlığı döneminden başlayarak tarihnâme yazımına oldukça önem verilmiştir. Buhara Hanlığı’nda Şeybânîler döneminden başlayarak Astrahanî ve Mangıtlar dönemlerinde de bu gelenek sürmüştür. Tarihte hükmetmiş birçok devlet adamı, zaferlerini, halkı için yaptığı hizmetlerini ve döneminin şartlarını gelecek nesillere bildirmek için şiir ve nesir yeteneği güçlü tarihçileri himaye etmiş ve yazma konusunda onları teşvik etmiştir. Bu tarihçiler, bizzat dönemin hükümdarı tarafından görevlendirilen üst düzey devlet adamları veya yeteneği olup kendini göstermek isteyen yahut hükümdarın maddi ve manevi lütfuna mazhar olmak amacında olan kişilerdir. Vakâyînâme denilen bu eserlerde vakanüvisler bazen bizzat savaşlara katılarak, toplumsal olayları yerinde takip etmiş, bazen de bu olayları yaşayan kişilerden bilgiler alarak yazma yolunu seçmişlerdir. Tarih araştırmalarında İslam dünyasında özel bir yere sahip olan Taberî Tarihi adlı eser Ebû Ca‘fer Muhammed bin Cerîr bin Yezîd Et-Taberî (d. 839/ö. 923) tarafından M. 915-916 yıllarında Arapça olarak yazılmıştır. Eser Sâmânî Emîri I. Mansûr bin Nûh’un emriyle M. 963 yılında veziri Bel’amî tarafından Farsçaya tercüme edilmiştir. Bel’amî, tercüme sırasında senedleri çıkarıp eseri büyük ölçüde kısalttığı gibi İran tarihiyle ilgili bazı bilgileri de kitaba eklemiştir. Bundan dolayı yeni Farsçanın en eski örneği olan bu tercümeye Târîh-i Bel’amî denilmiştir. Bu makalenin konusu Çağatayca araştırmalarında pek fazla bilinmeyen Çağatayca Taberî Tarihi’dir. Çağatayca Taberî Tarihi, Tarih-i Bel’âmî'den Çağatay Türkçesine yapılan bir tercümedir. Yani eser Taberî Tarihi’nin Arapça orijinalinden değil Farsçadan tercümedir. Eser, Şeybânî hükümdarlarından Köçkünçi Han'ın defter-dârı olan Vâhid-i Belhî tarafından Çağatay Türkçesine tercüme edilmiştir. Vâhid-i Belhî, bu tercümeyi Köçkünçi Han'ın oğlu şehzade Abdullatif Han'ın isteği üzerine tercüme etmeye 1521 yılında başlamış ve 1522 yılında tamamlamıştır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|