Edebiyatımızda “tutunamayanlar” kavramı Oğuz Atay’ın aynı adı taşıyan romanından esinlenerek kullanılan ve daha çok modern romanın yalnız, mutsuz ve belli açılardan ya da tamamıyla toplumla uyuşamamış kahraman(lar)ını temsil eder. Her ne kadar modernist romanın ortaya çıkardığı bir tip olarak görülse de Türk edebiyatında henüz modernist eserler yazılmadan da benzer roman kahramanlarını görmek mümkün gözüküyor. Halit Ziya’nın Nemide, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnû romanlarında sosyal hayatları daha çok aileyle sınırlı kahramanların, düşünsel krizlerinden kısmen uzak olmakla birlikte duygusal krizleri yoğun bir şekilde yaşadıkları görülür. Özellikle yaşamlarının erken döneminde ebeveynlerinden birini kaybeden Nemide, Ahmet Cemil, Nihal ve Bihter giderek yalnızlaşmış, aşklarına karşılık bulamamış, ardından ölüm düşüncesi ya da ölümle yüzleşmişlerdir. Bu kahramanların mutsuzlukları irdelendiğinde yalnızlık, en temel sorun olarak karşımıza çıkar. Bu duygusal durumu hazırlayan etmenlerin başında kuşkusuz, tek ebeveynli ailelerin bastırılmış mutsuzluğu gelir. Evlilik ve evlilik düşüncesi ise kahramanların yalnızlığını daha travmatik bir hale getirmiştir. Bu makalede anılan roman kahramanlarını yalnızlığa, ölüm düşüncesine ve ölüme sürükleyen, onları kendi çağlarının “tutunamayanlar”ı yapan sebepler üzerinde durulmuş ve bu sürecin benzerlikleri değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|