ÖZET Postmodernist roman örneklerinden biri olan İhsan Oktay Anar’ın Yedinci Gün eserinde yaratılış miti ve insanın bu dünyada var olma sebebi ortaya konulmaya çalışılır. Roman “Baba-Oğul-Hayalet” başlığını taşıyan üç bölümden oluşur. Romanın son bölümü üst kurmacayı temsil eder ve bu bölümde romanın başkahramanı olan İhsan Sait’in (Hayalet) kendisini bulma çabasıyla birlikte bu romanı altı günde yazdırıp yedinci günde dinlenmeye çekilmesi anlatılır. İhsan Sait bütün günahlardan arınarak yeniden doğuşunu gerçekleştirmek ister. Bunun için “gölgesi”nin esiri olmaktan kurtulup özüne ulaşması gerekir. Jung’a göre temel arketiplerden olan “gölge” bireysel bilinçdışının insan hüviyetine bürünmüş şeklidir. İnsanın karakterinin en aşağılık niteliklerini bünyesinde barındırarak karanlık yanımızın ortaya çıkmasını sağlar. İnsanoğlu Hz. Âdem ve Havva’dan beri zaman zaman gölgesine hâkim olamayarak yasak olanın peşinden gitmiştir. İnsan varlığını sürdürürken istediğine ulaşmak için hırsının, isteklerinin ve kibrinin esiri olmuştur. Romanda da İhsan Sait karakteri sonsuz bir güce, hatta ölümsüzlüğe sahip olduğunu düşünmektir. Bu sebeple o bütün isteklerine ulaşabileceğini zannederek kendisini ve çevresindekileri felaketlere sürüklemektedir. Romanda “İlâhlık iddiası” taşıyan İhsan Sait gibi insanların sonunun ne olacağı ironik bir şekilde olay örgüsüyle kaynaştırılmıştır. Yazar gölgesinin esiri olan İhsan Sait üzerinden kibirli, hırslı ve vahşi istekleri olan insanın, mutlaka hatalarının farkına varacağının ve buna rağmen bir bedel ödeyeceğinin altını çizmiştir. Bu çalışmada romanda benliğini gölgesinin esiri yapan İhsan Sait ve diğer kahramanların maceraları anlatılmış, bireylerin iç dünyalarına yönelen postmodern anlatıların incelenmesinde arketipsel tahlil yönteminden nasıl yararlanacağı ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|