Küreselleşme olgusunun doğal bir sonucu olarak Dünya’nın giderek küçük bir köy haline gelmesiyle işletmeler, yıkıcı rekabet ortamında üstünlüğü sağlamak amacıyla lojistik operasyonlarına artan derecede önem vermektedir. Üretim ve dağıtım temelinde gelişen geleneksel lojistik faaliyetler özellikle maliyet minimizasyonu ve işletmeleri stratejik amaçlarına ulaştıracak etkin operasyonel faaliyetler olarak ifade edilmektedir. Ancak içinde bulunduğumuz yüzyılda Dünya üzerindeki uluslararası toplumsal kuruluşlar, küresel işletmeler ve lojistik firmalar doğayı ve çevreyi korumanın artık en temel yaşamsal görevlerinden biri olduğunun farkına varmışlar ve bunun sonucunda lojistik süreçlerde birtakım değişiklikler yaşanmıştır. Bu bağlamda 1997’de imzalanan ve 2005’te yürürlüğe giren Kyoto Protokolü ile işletmelerin lojistik faaliyetlerinde çevreye verdikleri zararın azaltılması konusunda sosyal çevrenin önemli aktörlerinden olan toplum ve devlet daha duyarlı olmaya başlamıştır. Çalışmanın amacı, dünyada giderek artan ilgiye sahip olan yeşil lojistiğin tanımını yapmak, yeşil lojistik kavramının ülkemizdeki lojistik sektörü açısından önemini ortaya koymak ve lojistik yöneticilerine sürdürebilir lojistik ile ilgili yapılan örnek uygulamaları tanıtmaya çalışmaktır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|