Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 4
 Görüntüleme 1.177
 İndirme 159
21. YÜZYIL BAŞINDA TÜRKİYE KAZAKİSTAN İLİŞKİLERİ
2019
Dergi:  
Journal of History School
Yazar:  
Özet:

Sovyetler Birliğinin dağılması ile 1991’de bağımsızlığını kazandıktan sonra Kazakistan, uluslararası güç dengesini gözeten ve Nursultan Nazarbayev’in “çok yönlü dış politika” biçiminde tanımladığı bir dış siyaset izlemektedir. Rusya’yı önceliğine alan ve Çin ile de olumlu ilişkilerini devam ettirmek isteyen Kazakistan, aynı zamanda komşu ülkeler ve ABD ve Avrupa Birliği ülkeleriyle de yakın ilişkiler kurmak niyetindedir. Bütün bunların yanında Türkiye de Kazakistan için müttefik ve dost bir ülke konumundadır. Türkiye, Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkedir. Bu durum, yalnızca diplomatik bir ilişki başlatmanın ötesinde son derece önemli sembolik anlamlar taşıyan bir siyasi girişim olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin bu cesur davranışında uzun yıllardan beri Orta Asya Türklerine duyulan sevgi ve özlemin rolü büyüktü. Maalesef, daha sonraki ilişkilere de bu duygusal yaklaşım damgasını vurmuş, Orta Asya cumhuriyetlerinin kültürel alt yapısını ve mevcut durumunu anlamadan atılan adımlar kalıcı olmamıştır. Dolayısıyla bağımsızlık sonrası gelişen ilişkiler 1993 sonrasında düşüş göstermiş, 2002’den itibaren tekrar yükselişe geçen ilişkiler inişli-çıkışlı bir grafik çizmiştir. Özellikle 2016 sonrası Türkiye’nin Türk Dünyasına ilgisinin artmasında, Orta Doğu politikasında yaşadığı sıkıntılar sebebiyle alternatif coğrafyalara yönelime isteği ve MHP faktörü etkili olmuştur. İki ülke ilişkilerinin gelişmesinde ortak tarihi, kültürel ve manevi bağlar önemli rol oynamıştır. Kazakistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Türkiye ile imzalanan çok sayıdaki anlaşmalarla çeşitli alanlardaki ilişkiler ve işbirliği esasları düzenlenmiştir. İki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin gelişmesine paralel olarak Kazakistan, Türkiye’nin bölgedeki en önemli siyasi ve ekonomik ortaklarından biri haline gelmiştir. Özellikle AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesinden itibaren ilişkiler büyük bir canlılık kazanmıştır. Antalya’da 2006’da yapılan Türk Zirvesi’nde Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile işbirliği alanında önemli adımlar atılmıştır. Yine Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in 2009 Ekim ayında Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında imzalanan Stratejik Ortaklık Anlaşması ile ilişkiler yeni bir boyuta taşınmıştır. Bu arada belirtmek gerekir ki Nazarbayev, Türk Dünyası liderliğine de oynamaktadır. Ülkesinde Kazak kimliğinin desteklenmesi ve devlet inşası çabasında bulunana Nazarbayev’in kimi icraatlarıyla Atatürk’ü örnek aldığı da söylenebilir. Bu bağlamda okullarda Kazakça dersleri konulmuş, yazılı ve görsel basında belli oranlarda Kazakça yayın yapma mecburiyeti ve bazı devlet görevlerinde atamalarda Kazakça bilmek şartı getirilmiş, buna ilaveten Latin Alfabesine geçiş sağlanmıştır. Öte yandan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Mayıs 2012’de Kazakistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyarette Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) kurulmuş ve Türkiye Kazakistan stratejik ilişkileri kurumsal bir çerçeveye oturtulmuştur. Günümüzde Türkiye ile Kazakistan arasındaki en önde gelen konu, petrol boru hatlarıdır. Türkiye, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek amacıyla Kazakistan, Azerbaycan ve Türkmenistan’dan petrol ve doğalgaz ithal etmektedir. Bu bağlamda Türkiye’nin Türk Cumhuriyetlerine yaklaşımının özellikle enerji ve ekonomi merkezli olduğu söylenebilir. Türkiye ile Kazakistan arasındaki ticaret hacmi 2017 yılı Ocak-Eylül döneminde, toplam 2 milyar Dolara yaklaşmıştır. Hedef, ikili ticaret hacminin 10 milyar Dolara yükseltilmesidir. Türkiye ile Kazakistan’ın bölgesel ve uluslararası alandaki işbirliği de süratle gelişmektedir. Avrasya coğrafyasında huzur ve barışın tesis edilmesi için iki ülke öncülüğünde Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi oluşturulmuş; Türk Konseyi’nin ve TÜRKPA’nın kuruluşunda Türkiye ile birlikte Kazakistan önemli rol oynamıştır. Türk Cumhuriyetleri arasındaki kültürel ilişkileri düzenleyen kurum olan TÜRKSOY ise Türk Konseyi’ne bağlıdır. Kazakistan ayrıca Uluslararası Türk Akademisi’ne de ev sahipliği yapmaktadır. Eğitim ve kültür alanındaki işbirliği de iki ülke ilişkilerinin önemli bir boyutunu teşkil etmektedir. Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi son derece önemli bir işlev görmektedir. Bu çalışma, Kazakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin analizini yaparak, AK Parti dönemindeki ilişkilerin gerçek boyutunu tespit etmeyi amaçlamaktadır. Makalede öncelikle, dönemin Türkiye ve Kazakistan’ın dış politikalarının temel özellikleri incelenecek, ardından da Türkiye ile Kazakistan arasındaki siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkiler özellikle AK Parti Hükümetleri dönemi esas alınarak aydınlatılmaya ve değerlendirilmeye çalışılacaktır.

Anahtar Kelimeler:

21. YÜZYIL BAŞINDA TÜRKİYE KAZAKİSTAN İLİŞKİLERİ
2019
Yazar:  
Özet:

After the dissolution of the Soviet Union in 1991 it gained independence, Kazakhstan follows an external policy that observes the international power balance and is defined by Nursultan Nazarbayev as a "multiple foreign policy". Kazakhstan, which takes the priority of Russia and wants to continue its positive relations with China, intends to establish close relations with its neighbouring countries and with the US and the EU countries. In addition to all this, Turkey is a friendly and allied country for Kazakhstan. Turkey is the first country to recognize Kazakhstan’s independence. This situation can be considered as a political initiative that has extremely important symbolic meanings beyond just the beginning of a diplomatic relationship. In this bold behavior of Turkey, the role of love and desire to the Central Asian Turks has been great for many years. Unfortunately, this emotional approach has also hit the mark to the subsequent relations, and the steps taken without understanding the cultural substructure and the current state of the Central Asian republics have not been permanent. Therefore, the relations that develop after independence showed a decline after 1993, and the relations that rose again since 2002 have drawn a drop-out chart. Especially after 2016 in Turkey's increased interest in the Turkish World, the desire to turn to alternative geographies and the MHP factor have been influential due to the difficulties in the Middle East policy. In the development of the relations between the two countries, joint historical, cultural and spiritual connections have played an important role. After Kazakhstan gained its independence, numerous agreements signed with Turkey have established the basis of relations and cooperation in various areas. Parallel to the development of political relations between the two countries, Kazakhstan has become one of Turkey’s most important political and economic partners in the region. Especially since the AK Party arrived in power in 2002, the relations have gained a great vitality. At the 2006 Turkish Summit in Antalya, significant steps were taken in the field of cooperation with the Turkish Republics of Central Asia. Again, the relations with the Strategic Partnership Agreement signed during the visit of Kazakhstan President Nursultan Nazarbayev to Turkey in October 2009 have moved to a new dimension. It should be noted that Nazarbayev is also playing the leadership of the Turkish World. It can also be said that Nazarbayev, who supported the Kazak identity in his country and was in the effort to build a state, with some executions took the example of Atatürk. In this context, Kazakh language lessons were placed in schools, the obligation to publish Kazakh in certain proportions in written and visual press and the condition to know Kazakh in appointments in some government duties, in addition, the transition to the Latin Alphabet was provided. On the other hand, at the official visit of Prime Minister Tayyip Erdoğan to Kazakhstan in May 2012, the High-Level Strategic Cooperation Council (YDSK) was established and the Turkish strategic relations with Kazakhstan were placed in an enterprise framework. Today, the main issue between Turkey and Kazakhstan is the oil pipeline. Turkey imports oil and natural gas from Kazakhstan, Azerbaijan and Turkmenistan in order to diversify its energy sources. In this context, it can be said that the approach of Turkey to the Turkish Republic is especially energy and economic. The volume of trade between Turkey and Kazakhstan in January-September 2017 reached $2 billion in total. The goal is to raise the volume of binary trade to $10 billion. The cooperation between Turkey and Kazakhstan in the regional and international field is also rapidly developing. For the establishment of peace and peace in the Eurasia geography, the Summit of the Turkish-speaking countries was established in the leadership of two countries; in the establishment of the Turkish Council and the Turkish Council, together with Turkey, Kazakhstan played an important role. The institution that regulates cultural relations between the Turkish Republics is the Turkish Council. Kazakhstan also hosts the International Turkish Academy. The cooperation in the field of education and culture is also an important dimension of the relations between the two countries. Hoca Ahmet Yesevi International Turkish-Kazakh University sees an extremely important function. This study, by analyzing the relations between Kazakhstan and Turkey, aims to identify the actual dimension of the relations during the AK Party period. The article will first explore the fundamental characteristics of the foreign policies of Turkey and Kazakhstan of the period, and then the political, social, cultural and economic relations between Turkey and Kazakhstan will be attempted to be illuminated and evaluated on the basis of the period of the AK Party Governments.

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler


Journal of History School

Alan :   Eğitim Bilimleri

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 1.883
Atıf : 3.390
Journal of History School