Belâgat kitapları söz ve mana güzelliklerinin örneklerle ayrıntılı biçimde anlatıldığı eserlerdir. Belâgat kitaplarında me’ânî, beyân, bedî’ bölümleri bulunmakta ve edebî sanatlar çoğunlukla bedî’ bölümünde ele alınmaktadır. Edebî sanatların tarif ve tasnifinde belâgat kitaplarında bir birlik olmadığı gibi, sayıca da bazı tutarsızlıklar görülmektedir. Aynı sanatın kitaplarda değişik isimlerle geçmesi de sık rastlanan bir durumdur. Belâgat kitaplarında farklı isim ve tasnifle geçen sanatlardan birisi de lüzûmu mâ-lâ-yelzemdir. İlk belâgat kitaplarından itibaren farklı isimlerle de olsa yer bulan bu sanata Batı retoriği etkisi altında yazılan kitaplarda pek yer verilmemiştir. Lafzî sanatlar arasında yer alan bu sanat i’nât, teşdîd, tazmîn, iltizâm adları ile de açıklanmıştır. Bu sanat, şiirde revî harfinin, nesirde ise onun mesabesinde bulunan harfin tekrarı, kafiye ve seci için yeterli olmasına rağmen ondan fazla bir şey söylemeyi, yani kendini yersiz külfete sokmayı ifade etmektedir. Bu sebeple, konuşanı meşakkata düşürdügüne bakılarak bu sanata i’nât denilmiştir. Belâgat kitaplarının çoğunda bu sanat lüzûmu mâ-lâ-yelzem adı altında açıklanmış, birkaç kitapta ise i’nât veya teşdîd başlığı ile anlatılmıştır. Öte yandan bu sanatın kulağa çok hoş gelen bir külfet olduğu, ancak buna başvurulmadan söylenen tabiî bir şiirin çok daha makbul olacağı belirtilmiştir. Yani külfetsiz bir tabiîliğin, külfetli bir güzelliğe göre her zaman daha üstün ve müreccah olacağı vurgulanmıştır.
Belâgat kitapları söz ve mana güzelliklerinin örneklerle ayrıntılı biçimde anlatıldığı eserlerdir. Belâgat kitaplarında me’ânî, beyân, bedî’ bölümleri bulunmakta ve edebî sanatlar çoğunlukla bedî’ bölümünde ele alınmaktadır. Edebî sanatların tarif ve tasnifinde belâgat kitaplarında bir birlik olmadığı gibi, sayıca da bazı tutarsızlıklar görülmektedir. Aynı sanatın kitaplarda değişik isimlerle geçmesi de sık rastlanan bir durumdur. Belâgat kitaplarında farklı isim ve tasnifle geçen sanatlardan birisi de lüzûmu mâ-lâ-yelzemdir. İlk belâgat kitaplarından itibaren farklı isimlerle de olsa yer bulan bu sanata Batı retoriği etkisi altında yazılan kitaplarda pek yer verilmemiştir. Lafzî sanatlar arasında yer alan bu sanat i’nât, teşdîd, tazmîn, iltizâm adları ile de açıklanmıştır. Bu sanat, şiirde revî harfinin, nesirde ise onun mesabesinde bulunan harfin tekrarı, kafiye ve seci için yeterli olmasına rağmen ondan fazla bir şey söylemeyi, yani kendini yersiz külfete sokmayı ifade etmektedir. Bu sebeple, konuşanı meşakkata düşürdügüne bakılarak bu sanata i’nât denilmiştir. Belâgat kitaplarının çoğunda bu sanat lüzûmu mâ-lâ-yelzem adı altında açıklanmış, birkaç kitapta ise i’nât veya teşdîd başlığı ile anlatılmıştır. Öte yandan bu sanatın kulağa çok hoş gelen bir külfet olduğu, ancak buna başvurulmadan söylenen tabiî bir şiirin çok daha makbul olacağı belirtilmiştir. Yani külfetsiz bir tabiîliğin, külfetli bir güzelliğe göre her zaman daha üstün ve müreccah olacağı vurgulanmıştır.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Spor Bilimleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|