Belâgat/Rhetoric, bir düşünce ve duygunun yerinde ve zamanında manası en açık şekilde ve akıcı bir dille ifade edilmesidir. Klasik belâgatin tam kadrosunu fesâhat, me’ânî, beyân ve bedi’ ilimleri oluşmaktadır. Fesâhat, sözün lafz, mana ve ahenk itibariyle kusursuz olmasıdır. Beyân, bir anlamı değişik yollarla ifade etmenin usul ve kaidelerinden bahseden belâgat dalıdır. Bedî, ifadeyi güzelleştirme usul ve kaidelerinden bahseden belâgat dalıdır. Belâgati meydana getiren ilim dallarından biri olan meânî ise, kelamın/sözün yerinde kullanılmasını, muhatap veya konuşanın durumuna uygun olarak ifade edilmesini sağlayan ve cümlenin dil kuralları çerçevesinde uğradığı değişikliklerden bahseden bir ilimdir. Meânî ilminin de bazı alt başlıkları bulunmaktadır. Bunlar; haber isnâdı, inşâ isnâdı, özne/müsnedün ileyh ve yüklemin/müsned cümle içindeki durumları, cümlenin yardımcı unsurları, tahsis/kasır, söz uzatması/ıtnâb - söz kısaltması/icaz, haşiv/söz fazlası. Nâilî’nin hep redifli gazelinden almış olduğumuz matla’ ve hüsn-i matla’ beyitlerini meânî ilminin alt başlıklarına bağlı kalarak açıklamaya çalışacağız. Öncelikle metin içi konuşmacı ve muhatap olarak benimsediği kişi ya da nesneyi tespit ederek sözü, nasıl, ne şekilde, niçin dile getirdiğini belirtmeye çalışacağız. Sözün, muhatabın zihni hazır bulunuşluğu gözetilerek söylenip söylenmediğini tespit etmiş olacağız. Bu tespiti, metin içinde yer alan anahtar kelime ve kelime gruplarına dayandırarak açıklamaya çalışacağız. Böylelikle meânî ilmi çerçevesinde iki beyit ile sınırlandırmış olduğumuz inceleme denemesini tamamlamış olacağız.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|