Göç ve sosyal politika birbirinden ayrılmayan ve birbirini tamamlayan iki önemli olgu olarak insanlık kadar eski bir tarihe dayanmaktadır. Göçün başladığı yerde ve sonlandığı yerde boyutları farklı olsa da mutlaka sosyal politikayla ilgili bir şeyler vardır. Bu yerlerin ilkinde, sosyal politikanın büyük eksikliği göçün oluşmasını ve ivedileşmesini sağlarken, ikicisinde de sosyal politikanın varlığı uyum ve yerleşmeyi çabuklaştırmaktadır. Bunda, göçün; sosyo-politik, sosyo-ekonomik, sosyo-psikolojik ve sosyo-kültürel faktörlerle iç içe olması etkindir. Tarih içinde, genel olarak, daha rahat ve daha huzurlu bir yaşam amacıyla yapılan göçler söz konusuyken, Balkanlardan Türkiye’ye yapılan göçlerde bunlara, ekonomik, siyasî, askerî ve dinî unsurları da ilave etmek gerekmektedir. Bu durum aslında, Cumhuriyet öncesi Osmanlı döneminde Balkanlardan yapılan göçler için geçerli olduğu kadar Cumhuriyet döneminde Balkanlardan ülkemize yapılan göçler için de geçerlidir. Bu noktada, Cumhuriyet öncesinde Osmanlı döneminde Balkanlardan ülkemize yapılan göçlerin nedenlerinin, Cumhuriyet döneminde Balkanlardan ülkemize yapılan göçlerin tetikleyicisi, hazırlayıcısı, hızlandırıcısı olduğunu söylemek mümkündür. Cumhuriyet döneminde Balkanlardan ülkemize yapılan göçlerin hangi sebeple yapılmış olursa olsun, büyük insan ziyanlıklarına neden olduğu malumdur. Bu göçlerin nedenleri ve sonuçları ülkemizin insan profilinin, özellikle Balkanlardan göç etmiş olan insan profilinin geçmişi ve yaşadıklarının anlaşılması bakımından önemlidir. Geniş anlamda sosyal politikanın iştigal alanı ve gayretleri bu ziyanlığı azaltmak ve göç eden insanların yüreğindeki travmaları ortadan kaldırmaktır. Sosyal politika sadece göç edenler için değil, terk edilen yerde kalanlar için de, göç edilen yerde birlikte olunacak olunanlar için de elzemdir.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|