Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 1.501
 İndirme 31
 Sesli Dinleme 12
Felsefe Tarihinde Güzelliğin Ölçütleri
2018
Dergi:  
2. Uluslararası Sanat, Estetik Sempozyumu ve Sergisi
Yazar:  
Özet:

Güzellin neliği ve güzelliğin ölçütleri felsefe tarihinin değişik dönemlerinde farklı şekillerde temellendirilmiştir. Felsefe tarihine baktığımızda ilk kez Sokrates’in etkisinde Platon’nun “Güzel nedir?” sorusunu sorduğunu ve bu soru çerçevesinde güzelliğin ölçütlerini tartıştığını görürüz. Bu soruyu yanıtlarken tek tek şeylerin güzel olmasının güzelin kendisinden, Mutlak güzelden farklı olduğunu, ayrıca, “iyilik”, “yararlılık”, “uygunluk” ve “hazzın” güzelliğin ölçütü olarak kabul edilemeyeceğini ileri sürer. Platon yaşlılık dönemi eserlerinde, doğru ve uygun orantı olarak tanımladığı mantıksal-matematiksel görüşe dayanan bir güzellik anlayışını savunur. Platon'un oran, orantı ve sayıyla ölçülebilen düzene dayanan güzellik anlayışını daha sonraki Antik Çağ filozoflarını da etkilemiştir. Aristoteles “güzel” kavramından bahsederken yaşadığımız, algıladığımız, deneyimlediğimiz dünyadaki düzene ve büyüklüğe vurgu yapar; ancak Platon’dan farklı olarak Aristoteles’e göre, güzelliğin farklı bir ölçütü vardır, yani psikolojik ölçütü: güzelliğin insan ruhunda bıraktığı arınma duygusu. Antik çağın son felsefecilerinden biri olan Plotinus’a göre, tüm varlıkların nedeni olan Bir, ezeli ve ebedi, bölünmez, yetkin ve bütünlük sahibidir. Hiyerarşik varlık alanının en tepesindeki Bir’e yakınlık veya uzaklık güzelliğin ölçütüdür. Orta Çağda güzel ve güzellin ölçütleri Hıristiyanlığın Tanrı ve doğa anlayışı ve bunların karşılıklı ilişkisi çerçevesinde açıklanmış ve temellendirilmiştir. Augustinus’un eserlerine baktığımızda onun güzel kavramını birlik, sayı, eşitlik, oran ve düzen kavramları üstünden temellendirdiğini görürüz. Ona göre, Tanrı tam olarak birlik sahibidir. Tek tek şeylerin birlik olarak varoluşları ve onların tekrarlama olanağı oran, ölçü ve sayıya neden olur. Güzelliğin ölçütü Tanrının birliği ve düzeninden kaynaklanır. Çağdaşı Aquinas’a göreyse, güzellik varlığın öz niteliğidir ancak o birlik, doğruluk ve iyilik nitelikleriyle birlikte ortaya çıkar. Bu yüzdende güzelliğin bu değerlerin bilgisi ve farkındalığı dışında bir ölçütü yoktur. Özneyi merkeze alan modern felsefede ise güzellin neliğinden çok güzel deneyiminin, estetik beğeninin doğasını temellendirmeye çalışmıştır. Bu temellendirme doğal olarak “Güzelliğin ölçütünün onu algılayan öznede mi yoksa güzel olarak algılanan nesnenin kendisinde midir?” sorusunu getirmiştir. Örneğin Hutcheson güzelliğin “bizde ortaya çıkan ide” olarak tanımlarken, nesnedeki güzelliğin temelinin parçalar arasındaki birliğin ve her bir parçanın bütüne olan oranında yattığını savunur. Hutcheson ve Hume gibi deneyimci düşünürlere göre, güzellik duygusunun ortaya çıkmasında nesnenin belli özellikleri etkili olmakla birlikte, asıl kaynak insan zihninin yapısında var olan belli bir iç duyudur. Hutcheson ve Hume, estetik hazzın kaynağının içsel olduğunu savunmakla birlikte estetik yargının kişiden kişiye değişen göreli bir yargı olmadığını göstermeye çalışmışlardır. Kant, Yargı Gücünün Eleştirisi adlı eserinde estetik yargının öznel bir temeli olmasına karşın herkes için geçerliliği olan bir genelliği olduğunu söyler. Kant’ın “genellik” iddiası güzelliğin herkes tarafından anlaşılabilir nesnel ölçütleri olduğuna vurgu yapması açısından önemlidir. Bu bildirinin amacı felsefe tarihinde güzelliğin ölçütlerinin nasıl temellendirildiğini açıklamaktır.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler












2. Uluslararası Sanat, Estetik Sempozyumu ve Sergisi
2. Uluslararası Sanat, Estetik Sempozyumu ve Sergisi