Bugün din olarak değil, bir inanç tekniği olarak tanımlanan Şamanizm; Türklerin ritlerini belirleyen ruhsal tutunma arzuları arasındaönemlisidir. Avcı göçebeler olarak yaşayan Türklerin şamanlar olarak adlandırılmasının kaynağında tarımla uğraşan toplumlara nazaran yaşamı daha farklı algılama biçimleri olduğu görülür. Şamanın eylemi; gösteriye dayalı bir eylemdir. O, izlendiğinin bilinciyle topluca yapılan ayinlerden farklı olarak “kendini” sergileme eğilimindedir. Şamanizmin Orta Asya’dan çıkıp Anadolu’ya ulaşması ve beraberinde hayvan mitleri, akrobatik hünerler, erginleme ritlerini taşıması oldukça uzun bir sürecin sonucudur. Bu ritlerin İslami anlayış içindeki Heterodoksiler üzerindeki belirleyiciliği; Totemizm ve Animizmin Şamanizm üzerindeki belirleyiciliğine benzer. Bu gösteriler İslamiyet öncesi çoktanrılı ve mistik dinlere özgü bir yapı olmakla birlikte Anadolu köylüsünün İslamiyet’i kabullenirken geçmiş yaşamlarına bağlılıklarının da göstergesidir. Bu anlamda Şamanın tiyatroyla olan bağı Türk toplumlarında ‘gelenekselleştirilmiş’tir. Şamanın gösterisi özünde teatral öğeler içerir. Bu çalışma bu teatral ilişkiyi kurmaya ve Türklerin İslamiyet öncesi ve sonrası dönemlerde bunu nasıl yaşattıklarını göstermeye çalışmaktadır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|