Abstracten Türk edebiyatında ölüm kavramını çeşitli yönleriyle dile getiren şiirler genellikle sagu, ağıt ve mersiye olarak adlandırılmıştır. Bu şiirlerden bazıları ölüm kavramını çeşitli yönleriyle dile getirirken bazıları ölen kişinin çeşitli yönlerini anlatmak ve ölümünden duyulan üzüntüyü dile getirmek üzere söylenmiştir. Tasavvufi şiirde ise ölüm farklı algılanmış, bir ayrılıktan ziyade bir kavuşma vesilesi olarak düşünülmüştür. İslam öncesinde yug törenlerinde icra edilen Sagular, İslam sonrasında gerek ağıtlarda gerek mersiyelerde üslup bakımından etkisini devam ettirmişlerdir. Manzumeyi ölenin ağzıyla söyleme, soru sorarak söyleme geleneği ağıtlarda ve mersiyelerde de ortak bir üslup özelliği olarak dikkat çekmektedir. Mersiyelerle ağıtlar arasındaki temel farklılık, mersiyelerin şekil ve muhteva bakımından daha gelenekçi bir yapı arz etmeleridir. Bu manzumeler şeklen Klasik Türk edebiyatı kaidelerine bağlı olmakla birlikte üslup bakımından Halk edebiyatı etkisi altındadırlar.
Alan : Güzel Sanatlar; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|