Özet:

Günümüz teknolojisinin ilerlemesi ve küreselleşmeye bağlı olarak kentlerde, üretimden çok, tüketime dayalı bir yaşam şekli gelişmiştir. Hızlı yaşayan, hızlı çalışan, hızlı tüketen kentli insan profili, giderek birbirine daha çok benzeyen, ayırt edici doğal ve kültürel peyzaj özelliklerini kaybeden, standart yaşam alanları oluşturmaya başlamıştır (URL-1). Kırsal, vernaküler ve traditional özelliklerini kaybeden, doğallıktan giderek uzaklaşan kentlerde, hızlı bir yaşam süren kent insanının, kaybettiği bu özellikleri tekrar aramaya yönelmesiyle Cittaslow hareketi ortaya çıkmıştır. Bu özellikler içerisinde doğal ve kültürel peyzaj alanları önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye’nin birliğe üye olan toplam 10 slow citysi bulunmaktadır. Birliğe üye olmak adına, birliğin belirlediği kriterleri gerçekleştirmek için projeler geliştirmek ve uygulamak gerekmektedir. Güncel durumda, birliğin 7 politika başlığında toplam 71 kriteri bulunmaktadır(Şahin ve Kutlu, 2014). Bu çalışmada amaç, birliğin peyzajların tanınması ve korunmasında etkili bir rolü olup olmadığının tartışılmasıdır. Bu bağlamda; Cittaslow’un çevre politikaları, altyapı politikaları, kentsel yaşam kalitesi politikaları ve tarımsal, turistik, esnaf ve sanatkarlara dair politikaları kriterleri ile birlikte incelenmiştir. Cittaslow kriterlerinden, doğal ve kültürel peyzaj alanlarının korunmasında ve sürdürülebilirliğinde etkisi olanlar, Türkiye’nin birliğe üye olan Akyaka, Halfeti ve Gökçeada slow cityleri çerçevesinde tartışılarak değerlendirilmiştir. 

Anahtar Kelimeler: