1991 yılında bağımsızlıklarını kazanan Orta Asya cumhuriyetleri bir taraftan ekonomik, siyasi ve toplumsal sorunların üstesinden gelmeye çabalarken, diğer taraftan da ulus-devlet inşa süreci içerisinde ülke sınırları ile ilgili sorunlarla karşılaşmışlardır. Bu çalışmada, genel olarak “sınır” ile “kimlik” üzerine yapılan kavramsal ve kuramsal yaklaşımlar değerlendirilmekte ve sınır kavramı kimlik kavramıyla ilişkisi bağlamında analiz edilmektedir. Özellikle “özcülük” ve “inşacılık” yaklaşımları üzerinde durulmaktadır. Bu yaklaşımlar çerçevesinde Orta Asya cumhuriyetlerinin kendi aralarındaki sınırlarını sınırlandırma ve işaretlendirme konusunda karşılaştığı sorunlar ele alınmaktadır. Daha sonra kimlik ve sınır sorunlarının kaynağı olarak değerlendirilebilecek Fergana Vadisi’nin özellikleri ve bu vadiyi paylaşan cumhuriyetler arasındaki sınır sorunları ve anklavlar / eksklavlar konusu incelenmektedir.
The Republics of Central Asia, which gained their independence in 1991, on the one hand are trying to overcome economic, political and social problems, and on the other hand, in the process of nation-state building, they have faced problems with the country’s borders. In this study, the conceptual and theoretical approaches generally made on the "limit" and "identity" are assessed and the concept of limit is analyzed in the context of the relationship with the concept of identity. It is especially focused on the approaches of "excellence" and "building". These approaches address the problems faced by the Central Asian republics in limiting and marking their boundaries between them. The characteristics of the Fergana Valley, which can then be considered as the source of identity and border problems, and the border problems and the subject of anchlaves/exclaves between the republics that share this valley are examined.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|