Citation Number
9
Views
327
Downloands
39
Davranışsal iktisat, son yıllarda iktisat ve finans alanında etkisi arttıran bir alan olmaktadır. Klasik iktisadi bakış açısı, 1929 ekonomik buhranında neo-klasik iktisadi bakış açısı ise 1973 ve 2008 ekonomik krizlerde doğruluğu sınanmıştır. Klasik ve neo-klasik doktrinin sunduğu “rasyonel birey” kavramı da bir o kadar sınanan kavram olmuştur. Sisteme olan güven bir tarafa sistemin çarklarını oluşturan üretici ve tüketici kesiminin davranışsal analizleri adeta bir robot ya da duygusuz bir birey gibi anlaşılmıştır. Bu yüzden neo-klasik ekolü oluşturulan iktisadi doktrinler matematiksel olup, sosyal birey davranışlarını askıya alan bir tavırdadır. Oysa ki gerek postmodernist bakış açısı gerekse iktisat ve sosyoloji ilişkisi bağlamında bireyin davranışları ve iktisat biliminin yeri tartışma konusu haline gelmiştir. Son tahlilde iktisat bir sosyal bilim midir? Sorusu tartışılmıştır. Tüm bu tartışmalar ışığında bu kaygılara belki de çözüm olabilecek bir bakış açısı olarak davranışsal iktisat geliştirilmiştir. Davranışsal iktisat, iktisadi analizlerde bireylerin duygusal analizlerine de yer vererek onların matematiksel formüllerle sınırlanamayacaklarını savunmaktadır. Bu bakımdan rasyonel insan yerine “sınırlı rasyonel insan” kavramını önermiştir. Tüm bunların İslam iktisadı ile olan ilişkisine değinecek olursak İslam iktisadının da rasyonel insan bakış açısına karşı duruşu iktisadi analizlerde birey ve firma ilişkilerde dini-ahlaki ve insani yönü öncelemesi bağlamında sınırlı rasyonalite kavramı ile ilişkili olduğu iddia edilebilir.
Behavioral economy has become an area that has increased its impact in the economy and finance sector in recent years. The classic economic perspective was tested in the 1929 economic breakthrough; the neo-classic economic perspective was tested in the 1973 and 2008 economic crises. The concept of "rational individual" proposed by the classical and neo-classic doctrine has also been a so-tested concept. The behavioral analyses of the manufacturer and consumer sector that forms the wheels of the system, on the one hand, are understood as a robot or an emotional individual. Therefore, the economic doctrines created by the neo-classic ecole are mathematical and in a attitude that suspends social individual behavior. However, the postmodernist perspective has become the subject of discussion in the context of the economic and sociological relationship of the individual’s behavior and the place of the economic science. Is economics a social science? The question is discussed. In the light of all these discussions, behavioral economics has been developed as a perspective that may be a solution to these concerns. Behavioral economics claims that they will not be limited to mathematical formulas by engaging individuals in the emotional analyses in economic analysis. In this regard, he suggested the concept of "limited rational man" instead of the rational man. If we refer to the relationship of all these with the Islamic economy; it can be claimed that the Islamic economy is also related to the concept of limited rationality in the context of the priority of the religious-ethical and human aspects in the economic analysis of the individual and corporate relations.
Journal Type : Ulusal
Article Detail 
Citation Owners
Similar Articles
Download PDF
Journal Information
Listen Paper
Print This Page
Share
Mendeley
