Atıf Sayısı
6
Görüntüleme
141
İndirme
37
Hac ibadeti İslâm dininin temel ibadetlerinden birisi olup hicretin 8. yılında (M. 630), Mekke'nin fethinden bir sene sonra müminler üzerine farz kılınmıştır. Arapça’da “gitmek, yönelmek ziyaret etmek” anlamlarına gelen hac kelimesi, fıkıh terimi olarak imkânı olan ve şartlarına gücü yeten her Müslümanın belirlenmiş zaman içinde Kâbe’yi, Arafat, Müzdelife ve Mina’yı ziyaret etmek ve belli bazı dîni görevleri yerine getirmek suretiyle yaptığı ibadeti ifade eder. Ancak haccın ifa edilebilmesi için bireyin hususi şartlarının kâmil olmasının haricinde, yaşadığı coğrafyanın ve tabisi olduğu devletin de uzun ve tehlikelerle dolu güzergâhta bireyin hac ibadetini ifada asgari şartları sağlaması gerekliydi. Bundan mütevellit hacı adayları, bu uzun ve zahmetli yolculuğa, devletin düzenlediği organizasyonlara dâhil olarak iştirak ederlerdi. 1250-1517 yılları arasında Mısır merkezli kurulmuş bir Türk devleti olan Memlûkler de hac emirinin sorumluluğu altında bir organizasyon tertip etmişlerdir. Mısır’dan Kâhire merkezli olmak üzere yola çıkan Mısırlı ve Mısır üzerinden hac görevini ifa edecek diğer ülke hacı adayları, güvenlik ve kuraklık gibi sebeplerden dolayı Güney Mısır güzergâhını takip ettikleri yaklaşık 200 senelik süreç hariç, Mısır’ın kuzeyine düşen rotayı takip etmişlerdir. Sinâ çölünü aşmak ve buradan Mekke şehrine ulaşmak şeklinde belirlenen bu rota Osmanlı Devleti zamanında da takip edilen esas hac güzergâhını oluşturmuştur. Bu çalışmada Memlûkler Devleti döneminde Kuzey Mısır hac rotası, menzilleri, bu menzillerin birbirlerine uzaklıkları ve coğrafi özellikleri ile ele alınacaktır.
The Islamic religion is one of the basic worship of the Islamic religion, and in the 8th year of the Hicret (M. 630), a year after the conquest of Mecca, the faithful were given the righteous. In Arabic, the word “going, going, visiting” means the worship of every Muslim who is possible as a term of fighteousness and who is capable of their conditions in a specified time to visit the Cave, Arafat, Mussdelife and Mina and to fulfill certain religious tasks. But in order to be fulfilled the hacker, except that the particular conditions of the individual were camil, the geography in which he lived and the state in which he lived were also required to provide the minimum conditions for the expression of the hacker’s worship on the long and dangerous path. From this, the modest candidates would participate in this long and difficult journey, including the organizations organized by the state. Between 1250 and 1517, the Memlûkler, a Turkish state established in Egypt, established an organization under the responsibility of the Haj order. From Egypt to Cairo, the Egyptians and the other countries who will carry out the hacker mission through Egypt have followed the route to the north of Egypt, except for the approximately 200-year period they followed the South Egypt route for reasons such as security and drought. The way to cross the Sinâ desert and from here to the city of Mekka, this route has formed the main hake route followed in the time of the Ottoman State. In this study, the Northern Egyptian hague route, the limits, the distances and the geographical characteristics of these limits to each other will be addressed during the Temple of the State of Mumbai.
Dergi Türü : Ulusal
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
