İnsan-çevre ilişkileri diğer bir deyişle insanların mekânla uğraşı her ne kadar insanoğlunun var olduğu günden itibaren ortaya çıksa da akademik anlamda bu çalışmalar daha yakın bir tarihte karşımıza çıkmaktadır. İnsanın çevreyi algılamasıyla ilgili çalışmalar 1960’lara kadar insan, doğal çevre ve insanın doğal çevreyi öğrenmesinin ilkelerini belirleyebilmesi, yaşam çevresinin öğrenilmesi ve kodlanması doğrultusunda daha çok kültür coğrafyacıları ve mimarlar tarafından yapılmıştır. Günümüzde ise bu çalışmalar sosyolojiden edebiyata, psikolojiden kent bilimlerine kadar birçok disiplininin ilgi alanına girerek çok boyutlu bir hâl almıştır. Bu çok boyutluluk hem kavramsal hem de kuramsal açıdan bir karmaşa ortaya çıkarmaktadır
in other words, human relations arise from the day of the human being, although people are concerned about the perception of the environment, these studies in the academic sense have become a very dimensional, taking into the interest of many disciplines from sociology to literature, and studies on the fact that people can identify the principles of learning the natural environment and human natural environment are made by more culture geographers and architects in line with the learning and code of the living environment, today, these studies have become a very dimensional concept by entering the interest of many disciplines from psychology to urban sciences
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|