Türklerin günlük hayatında vazgeçilmez bir unsur sayılan tabiat ve çiçek sevgisi, bezeme sanatlarımıza ilham kaynağı olmuş, üslûplaştırılmış veya tabiattan alınmış halleriyle çiçek motifleri, Türk sanatının bütün dönemlerinde yerini korumuş ve sevilerek kullanılmıştır. Yüzyıllar boyunca Türk tezhip sanatında önemli bir yer tutan hatayî grubu gibi tam üslûplaştırmanın tamamen hakim olduğu çiçek motifleri, XVI. yüzyılın ortalarından itibaren natüralist sayılabilecek çiçek motiflerine dönüşmeye başlar. Gül, sümbül, gibi tabiattaki pek çok çiçek, yeniden yorumlanarak yarı üslûplaştırılmış çiçek motifleri olarak tezhip sanatında yerini alır. Bu motiflerde üslûplaştırma biraz daha azalırken, çiçekler kendine özgü bir karakter kazanarak isimleriyle tanınır. XVII. yüzyılın ikinci yarısında, bu çiçekler, Osmanlıda başlayan Batılılaşma heyecanı ve Avrupa sanatının etkisiyle tabiattaki görüntüsünü koruyan natüralist üslûpta çiçeklere dönüşür. Sanatkârların da bu akımı benimsemesi ile yeni bir üslûb ortaya çıkar. XVIII. yüzyılda, bu ilginin tesirleri artar ve çiçek ressamlığınınparlak dönemi olur. XIX. yüzyılda, natüralist üslûptaki çiçekler, özellikle gül ve gül goncası dönemin vazgeçilmez motifi olmuştur.
Field : Filoloji; Hukuk; İlahiyat; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|