Bir ülkedeki cinsiyet eşitsizliğinin varlığı sosyoekonomik doku içerisinde nasıl açıklanabilir? Bu sorunun cevabı ataerkilliğin yanı sıra kültürel, demografik ve sosyal norm ile değerlere dayalı nesiller arası ve etkileşimsel ilişkiler üzerinden verilebilir. Doğrusunu söylemek gerekirse, işgücüne yönelik arz ve talebin yapısındaki bir dizi değişiklik gelişmiş ülkelerde, başta toplumsal cinsiyet şablonlarının (stereotiplerinin) statüsü olmak üzere etkin işgücü piyasalarının işaret fişeği olma işlevi görmüştür. Ancak buradaki sorun kadının işgücü piyasasındaki rol ve statülerinin gelişmekte olan ülkelerde kaynak ve ücret dağılım süreçlerinin neden gerisinde kaldığıdır. Bununla birlikte, benzer dönüşümler Türkiye’de de yaşanmaktadır. Ancak, toplulaştırılmış veriler kadın istihdamının ve işgücüne katılım oranının işbölümü açısından hala özel olarak incelenmeyi gerektirdiğini ortaya koymaktadır. Bu çalışma kadınların Türkiye’de karşı karşıya olduğu demografik ve sosyal yapılara ilişkin değer ve normlardaki farklılıklar bakımından kadın istihdamı ile ekonomik eşitsizlik arasındaki ilişkiyi ele almaktadır. Bu bağlamdaolumlu yolun daha fazla kadına iş sağlanmasına yönelik aktif işgücü piyasası politikalarının benimsenmesi ve sürdürülmesi olduğu düşünülmektedir.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|