Atıf Sayısı
1
Görüntüleme
61
İndirme
28
Bireyler ve toplumlar için en temel ihtiyaçlardan biri ‘tanıma’dır. Tanıma bireyin ya da toplumun ‘kendi’ varlığına dönük sorgulamalar yoluyla gerçekleşirse ortaya çıkan verilerden elde edilen sonuçlar bireysel veya kolektif kimliği oluşturur. Bu kimliklerden özellikle kolektif kimlik daha çok temelinde etnik ve milli bağların bulunduğu bir kültür zemininde toplumun aidiyet arayışının neticesinde oluşturulmakta ve diğer kolektif kimliklerden bir ayrışmayı da içermektedir. Bu anlamda toplumun ‘kendi’ dışında kalan ‘öteki’ kolektif kimliklere bakışı da ‘imaj’ı oluşturmaktadır. Kimlik oluşum süreci, toplumlar için uzun bir zamanda gerçekleşmektedir. Kimliğin ortaya konmasında toplumlar objektif esaslardan hareket etme çabasındadır. Buna karşılık tanımı yapan yine toplumun kendisi olduğu için ‘kimlik’ belirli ölçüde sübjektif bir özellik gösterir. İmaj ise karşı toplum konusundaki önyargı, stereotip ve klişelerden hareketle oluşturulur. Yazılı metinler içerisinde özellikle romanlar kolektif kimlik ve imaj üretmek, yaymak için en ideal araçlardır. Yazar anlatı türündeki metinlerde kahramanlar, olaylar üzerinden eserin ait olduğu ve en çok ilişki kurduğu toplumla ilgili oldukça zengin kimlik ve imaj unsurları paylaşır. Modern Kazak edebiyatının usta yazarlarından Beksultan Nurjekeulı’nın 2016 yılında tarihi vesikalardan da faydalanarak yazdığı ‘Ey, Dünya Ey!’ isimli romanı Kazak Türklerinin 20. asrın hemen başından sonuna kadar yaşadığı yetmiş beş yıllık sürede özellikle Ruslar’la nasıl mücadele ettiğini anlatmaktadır. Bu çalışmada, anılan eserde bir kolektif kimlik biçimi olarak ‘Kazak kimliği’nin nasıl ele alındığı, bu kimliğin biçimlenmesine ciddi ölçüde etki eden ‘Rus imajı’nın esere nasıl yansıdığı açıklanmaya çalışılacaktır.
One of the most basic needs for individuals and communities is the 'consciousness'. If the identification occurs through queries toward the individual or society’s ‘self’ existence, the results obtained from the data arise form individual or collective identity. The collective identity, especially of these identities, is created on a cultural ground where ethnic and national connections are based on the result of society’s quest for membership and also involves a separation from other collective identities. In this sense, the view of the 'other' collective identities left outside of the 'self' of society also forms the 'image'. The process of identity formation occurs for a long time for societies. In the discovery of identity, societies are trying to move from objective principles. The one who defines the opposite again is the society itself because the 'identity' shows a certain degree of subjective character. The image is created by the movement of the anti-society prediction, stereotypes and clichés. In written texts, especially novels are the ideal tools to generate collective identity and image, to spread. In the texts of the writer's story, the heroes share the very rich identity and image elements of the society in which the work belongs and is most connected through the events. Beksultan Nurjekeulı, a master writer of modern Kazakh literature, wrote in 2016 with the benefit of historical occasions, ‘Oh, world Oh!’ The novel tells us how the Kazak Turks fought with the Russians during the seventy-five years of their lives from the beginning to the end of the 20th century. In this study, we will try to explain how the 'Kazak identity' as a collective identity form is treated, how the 'Russian image' which seriously affects the formation of this identity reflects the work.
Alan : Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
