Atıf Sayısı
3
Görüntüleme
51
İndirme
6
Bu çalışmanın amacı, neoliberalizmin doğrularına sıkışmamış bir demokrasi üzerine inşa edilen yeni siyaset arayışlarını analiz etmektir. Bu doğrultuda harekete geçirilen talepler, daha geniş çerçevede ortak olanı yeniden kurmak yönündeki çabaları sembolize ederler. Çalışmada bireysel tepkilerden kolektif eylemlere geçiş sürecinde gündelik hayatın öneminin altını çizilirken siyasal aktör olarak sıradan insanın gün geçtikçe önem kazandığı vurgulanmaktadır. Dolayısıyla çalışma, ortak olanın yeniden kurulmasında gündelik hayatın şekillendiği mekânsal boyutun önemi üzerine inşa edilmiştir. Bu çerçevede siyasal olanın ne olduğu, ortak olanın nasıl ele alındığı sorularıyla birlikte açık alanlarda siyaset pratiği konuyu açıklamanın temel noktasını oluşturacaktır. Özne de bu pratik içinde kurulan siyasal süreç olarak görülecektir. Şehir hakkı, bu unsurları bağlayıcı önemli bir kavram olarak ele alınacaktır. Çünkü bireysel olanla kolektif olanın temas ettiği kentsel alanlar, kamusal olanın yeniden düşünülmesinin somutlaştığı noktalardır. Çalışmanın ana argümanı, neoliberalizmin önerdiği piyasacı doğruların karşısında ortak hayatın yeniden şekillendirilmesi yönündeki arayışın, gündelik hayatın içinden doğduğu ölçüde köklü bir hal alacağıdır. Bu şekilde siyasetin sadece devletle ilişkili olduğu görüşün aksine devletin tabandan kurulan bir ortaklık olduğu düşüncesine ulaşılabilir. Neoliberal düşüncenin demokrasi üzerindeki etkisini bahsedilen genişlikte kapsamlı şekilde sorgulayan Nuit Debout, Diem25 ve Kuzey Ormanları Savunması örnekleri somutlaştırıcı alt başlıklar olarak ele alınmıştır. Bu örnekler, gündelik hayat pratiklerini ve taleplerini daha geniş bir siyasal çerçeve ile buluşturmaya çalışan siyasal eylemlerdir. Bunlar neoliberalizmin yönettiği bir demokrasiye karşı, karar-verme mekanizmalarına müdahaleyi yeniden tartışmaya açarak demokrasi kavramının köklerine dönüşünü öngörür. Piyasaların hesap-vermez, uzmanlara dayalı ve teknikleştirilmiş kararalma süreçleri içinde dışarıda bırakılan sıradan insanın yeniden sesini yükseltme çabasıdır. Dolayısıyla temsili demokrasinin sınırlarını ve krizini de ortaya koymaktadırlar. Ortak olanı açık alan ve taban eylemleriyle kurmaya çalışan bu örneklerin yerel, bölgesel ve kıtasal çapta etkiler yarattığı görülebilir. Demokrasi bu bağlamda kendi hayatı üzerinde kolektif eylemler aracılığıyla söz söylemek ve müdahale etmek isteyen bireylerin çabalarıyla kavramsal bir hal almaktadır. Bireysel olanla kamusal arasındaki bağı kurmakta öne çıkan kentsel zeminler, demokrasinin teorisi ile pratiğinin de buluştuğu alanlardır. Ortak olanı coğrafi ve fiziksel paylaşımların ötesinde siyasal bir tartışmanın zemini olarak ele almak, kurulacak alternatifleri daha geniş şekilde düşünmeyi sağlar. Alternatif, var olan başka bir kalıbı kullanmak değil, ortak olanı yeniden kurarak ortaya çıkacaktır. Kentsel alanlar bu açıdan hem somut hem de teorik çabaları göstermek açısından önemlidir.
The aim of this study is to analyze the new political aspirations built on a democracy that is not stuck in the truths of neoliberalism. The demands that are moved in this direction symbolize the efforts to rebuild the partner in a wider framework. The study emphasizes the importance of everyday life in the process of transition from individual reactions to collective actions, while the political actor emphasizes that the ordinary person has gained importance everyday. Thus, the work is built on the importance of the spatial dimension in which the daily life is formed in the rebuilding of the common. In this context, the political practice in open spaces, along with the questions about what the political is, how the common one is addressed, will be the core point of the explanation of the subject. It will also be seen as a political process established in this practice. City law will be treated as an important concept that binds these elements. For the urban areas in which the individual and the collective are in contact are the points where the re-thought of the public is materialized. The main argument of the study is that the pursuit of the re-formation of common life against the marketer truths proposed by neoliberalism will take a root to the extent that it is born within the daily life. In this way, it can be achieved that the view that politics is only related to the state is a partnership established from the base. Examples of Nuit Debout, Diem25 and Northern Forests Defense, which discussed the influence of neoliberal thought on democracy in the extent mentioned, have been treated as subtitles of concrete. These examples are political actions seeking to meet daily life practices and demands with a broader political framework. These predict the return to the roots of the concept of democracy by re-debating the intervention in the decision-making mechanisms against a democracy governed by neoliberalism. It is the effort of the markets to reboot the voice of the ordinary person left out within the outdated, expert-based and technically determined processes. They also show the boundaries of representative democracy and the crisis. It can be seen that these examples attempting to establish the common with the open-space and base actions create local, regional and continental impacts. Democracy becomes a conceptual state in this context by the efforts of individuals who want to speak and interfere with their own lives through collective actions. The urban fields that stand out in building the bond between the individual and the public are the areas where the theory of democracy and practice meet. Treating the common as the foundation of a political debate beyond geographical and physical sharing makes it possible to consider the alternatives to be established in a wider way. The alternative will arise by rebuilding the partner, not by using another existing pattern. Urban areas are important in this regard to showing both concrete and theoretical efforts.
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
