Bu makalede, 1980-li yıllardan buyana ülkemizde yaşayan görme engelli bireylerin kullandıkları sesli araç gereçlerin öğrenme süreçleri bakımından evrimi üzerinde durulmuştur. Bu doğrultuda, bilgi çağının gerektirdiği donanımı elde etmede, sosyal hayat ve mesleki süreçlere aktif katılım bakımından görme engelli bireyin kullandığı bu donanımların ihtiyaca cevap vermedeki yeterliliğinin incelenmesi esas alınmıştır. Kasetçalarların kullanıldığı 1980li yıllardan bilgisayarın aktif biçimde kullanılmaya başlandığı 2000-li yıllara değin, sesli teknolojilerin eğitim ve öğretim süreçlerini destekleme bakımından görme engellilerin bilgiye erişim ve öğrenme süreçlerine çok ciddi bir katkı sağladığına dikkat çekilmiştir. Kaynak tarama modeline dayalı olarak yürütülen araştırmada, bu alandaki eksikliklerin giderilmesi bakımından en etkili yollardan birinin doğrudan görme engelli bireyin görüş ve düşüncelerinin öncelenmesi olduğu önemsenmiştir. Bu yaklaşımın onlar için geliştirilmesi muhtemel araç gereçlerin tasarımlanmasında etkili bir yol olacağı düşünülmüştür. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, her mesleğin görme engelli bireyler açısından kendine özgü güçlükleri olduğu var sayılarak, görme engellilerin hizmetine sunulması hedeflenen teknolojilerin de bu doğrultuda tasarımlanmasının önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Bilginin ve bilgiye erişimin herkes için çağdaş bir hak olduğu gözetilerek, görme engellilerin sosyal hayata intibakı ve öğrenme süreçleri ile ilgili sorunlarının yenilikçi yaklaşımlarla tartışılması eğitimin çağdaşlığına önemli bir katkı olacağı düşünülmüştür. Ayrıca ülkemizde belirli meslek dallarında kendilerini kanıtlamış ve toplumsal farkındalık kültürüne hizmet ettiği var sayılan rol model entelektüel görme engellilerin, hukukçu, teknoloji uzmanı, ve akademisyenlerin inisiyatif sahibi olarak özel eğitim açısından geliştirilen proje ve uygulamalarda doğrudan söz sahibi olmalarının önemli bir değer yaratacağı düşünülmüştür.
Bu makalede, 1980-li yıllardan buyana ülkemizde yaşayan görme engelli bireylerin kullandıkları sesli araç gereçlerin öğrenme süreçleri bakımından evrimi üzerinde durulmuştur. Bu doğrultuda, bilgi çağının gerektirdiği donanımı elde etmede, sosyal hayat ve mesleki süreçlere aktif katılım bakımından görme engelli bireyin kullandığı bu donanımların ihtiyaca cevap vermedeki yeterliliğinin incelenmesi esas alınmıştır. Kasetçalarların kullanıldığı 1980li yıllardan bilgisayarın aktif biçimde kullanılmaya başlandığı 2000-li yıllara değin, sesli teknolojilerin eğitim ve öğretim süreçlerini destekleme bakımından görme engellilerin bilgiye erişim ve öğrenme süreçlerine çok ciddi bir katkı sağladığına dikkat çekilmiştir. Kaynak tarama modeline dayalı olarak yürütülen araştırmada, bu alandaki eksikliklerin giderilmesi bakımından en etkili yollardan birinin doğrudan görme engelli bireyin görüş ve düşüncelerinin öncelenmesi olduğu önemsenmiştir. Bu yaklaşımın onlar için geliştirilmesi muhtemel araç gereçlerin tasarımlanmasında etkili bir yol olacağı düşünülmüştür. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, her mesleğin görme engelli bireyler açısından kendine özgü güçlükleri olduğu var sayılarak, görme engellilerin hizmetine sunulması hedeflenen teknolojilerin de bu doğrultuda tasarımlanmasının önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Bilginin ve bilgiye erişimin herkes için çağdaş bir hak olduğu gözetilerek, görme engellilerin sosyal hayata intibakı ve öğrenme süreçleri ile ilgili sorunlarının yenilikçi yaklaşımlarla tartışılması eğitimin çağdaşlığına önemli bir katkı olacağı düşünülmüştür. Ayrıca ülkemizde belirli meslek dallarında kendilerini kanıtlamış ve toplumsal farkındalık kültürüne hizmet ettiği var sayılan rol model entelektüel görme engellilerin, hukukçu, teknoloji uzmanı, ve akademisyenlerin inisiyatif sahibi olarak özel eğitim açısından geliştirilen proje ve uygulamalarda doğrudan söz sahibi olmalarının önemli bir değer yaratacağı düşünülmüştür.
This article focuses on the evolution of the learning processes of voice vehicles used by vision disabled individuals living in our country since the 1980s. In this regard, it was based on obtaining the equipment required by the information age, the study of the ability of these equipment used by a person with disabilities to respond to the need in terms of active participation in social life and professional processes. From the 1980s to the 2000s, when the computer began to be actively used, it was noted that voice technologies have contributed very seriously to the processes of accessing and learning of vision disabled people in terms of supporting education and teaching processes. In the research based on the resource scan model, one of the most effective ways to eliminate the deficiencies in this area is to prioritize the views and thoughts of a person with direct vision disabilities. The development of this approach for them is considered to be an effective way in the design of possible vehicle tools. The results of the assessments were that, considering that each profession has its own own difficulties in terms of persons with visual disabilities, it was concluded that the technologies intended to be presented to the service of those with visual disabilities are important to be designed in this direction. Considering that access to knowledge and information is a contemporary right for everyone, the discussion of problems related to social life and learning processes of visual disabilities with innovative approaches is considered to be a significant contribution to the contemporary education. It is also believed that the role model that has demonstrated themselves in certain professions in our country and serves the culture of social awareness will create an important value that intellectual vision disabled persons, lawyers, tech experts, and academics are directly involved in the projects and practices developed in terms of special education as the initiative owner.
Field : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Journal Type : Uluslararası
Relevant Articles | Author | # |
---|
Article | Author | # |
---|