İnsanoğlu, varlığının ilk dönemlerinden itibaren, soyut bir kavram olan zamanı belirlemek istemiştir. Genel anlamda bir iş veya oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit olarak tanımlanan zaman, bu ihtiyaçtan dolayı çağ, asır, yıl, mevsim, ay, hafta, gün, vakit, saat, dakika, saniye, salise gibi bölümlere ayrılmıştır. Zamanı bölme ve belirleme kaygısının nedeni hakkında kesin bir yargıya varmak neredeyse imkânsız gibidir. Kaygının kaynağı ne olursa olsun, yapılmak istenilen asıl iş, bu soyut kavramın somutlaştırılmaya çalışılması; anlaşılır, bilinir, tespit edilir hâle getirilmesidir. Bu düşünceden hareketle, sosyal yaşamında doğaya birçok etkenden dolayı bağlı olan bir ulusun doğayla mücadele etmesi ve yaşamda kalabilmesi için durmaksızın ve şaşırtıcı bir devinim içinde olmasının onların kullanacağı doğrudan veya dolaylı zaman bildiren kelimelerin sayısında da hatırı sayılır bir değişikliğe yol açacağından Eski Türkçeyle yazılmış abide ve metinlerde zaman bildiren kelimeleri, dönemin tüm eserlerini tarayarak saptadık ve özgün halleriyle örneklendirerek konuyla ilgili düşüncelerimizi çalışma boyunca aktarmaya çalıştık. Üç yüz yıllık bir dönemi incelememize rağmen zaman bildiren kelimeler temelinde saptadığımız dil malzemeleri, sonuç kısmında da değindiğimiz, Türklerin; tekdüze, değişimsiz ve anlamsal derinlikten uzak zaman bildiren kelimeler kullanmadıklarını ortaya koymamızda yardımcı olmuştur.
Humanbeing, from the beginning, has wanted to determine the time which is an abstarct concept. Time defined in general, as a period in which an action or a happening takes or will take place segmented such as age, century, year, season, month, week, day, hour, minute, second, split second fort his reason. It is almost impossible to have a certain idea on the concern of humans to segment and determine time. Regardless of the source of this concern, the real purpose is to reificate and to render this abstract concept understandable, knowable, and identifiable. Starting from this point, a nation depended upon nature due to many factor needs to be in a motion all the time to struggle against nature and to survive. This situation leads to number of words they use, indicating time directly or indirectly. In this study we listed all words indicating time in monuments and texts written in old turkish, delving into all works of the period. We also gave examples of usage of these words and tried to convey our thouhts on the subject through out the study. While examining a period of three hundred years, our findings about time indicating words, as we stated in consequence, shows that turks do not use time indicating words monotonous and shallow in meaning.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|