Amaç: Tip1 prematüre retinopatisi (ROP) tanısıyla tedavi edilen hastaların demografik ve klinik özelliklerini ortaya koymak. Gereç ve Yöntem: Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği’nde Haziran 2012 ve Mart 2014 tarihleri arasında tedavi gören ve en az 6 ay takipedilen, 89 preterm bebeği dosyaları retrospektif olarak tarandı. Hastalar yatan hastalar ve sevk edilen hastalar olmak üzere iki gruba ayrıldılar. Bulgular: Tedavi edilen hastaların 17’si yatan, 72’si sevk edilen hastalardı. Yatan hastaların ortalama gestasyonel yaşı (GY) ve doğum ağırlığı (DA) sevk edilen hastalara göre anlamlı olarak düşüktü (p=0,09 ve p=0,024, sırasıyla). Zon 1 ROP’u saptanan yatan hastaların ortalama GY ve DA sevk edilen hastalara göre anlamlı olarak düşüktü (p=0,014 ve p=0,048, sırasıyla). Yatan hastalar ve sevk edilen hastalar arasında tedavi anındaki postmenstrüel yaş veya kronolojik yaş açısından anlamlı fark yoktu (p>0,05). Hiçbir hastada retina dekolmanı gözlenmedi. Sonuç: Zamanında uygulanan tedavi yöntemleri şiddetli ROP’un gerilemesinde etkilidir. Sevk edilen hastaların DA ve GY’nın yatan hastalara göre daha yüksek olması yenidoğan yoğunbakım ünitelerinin tedavi sonuçlarının farklı olabileceğini düşündürmektedir.
Objective: Identifying the demographic and clinical characteristics of patients treated with the diagnosis of type 1 premature retinopathy (ROP). Tools and Methods: Law Sultan Suleyman Education and Research Hospital, the Eye Disease Clinic, which was treated between June 2012 and March 2014 and followed for at least 6 months, 89 pre-term baby files were scaned retrospective. The patients were divided into two groups, the patient and the patient who were transferred. The findings: 17 of the patients treated were underway, 72 were transmitted. The average pregnancy age (GY) and birth weight (DA) of infants were significantly lower compared to infants (p=0,09 and p=0,024, respectively). The average population of patients diagnosed with Zone 1 ROP was significantly lower compared to patients with GY and DA (p=0,014 and p=0,048, respectively). There was no significant difference in postmenstrual age or chronological age at the moment of treatment between sleeping patients and transmitted patients (p>0,05). No patient has been diagnosed with retina decomposition. The result: timely therapeutic methods are effective in the decline of severe ROPs. The fact that the transferred patients have a higher DA and GY than the underlying patients suggests that the treatment outcomes of the newborn intensive care units may be different.
Alan : Sağlık Bilimleri
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|