Atıf Sayısı
14
Görüntüleme
233
İndirme
29
İnsanoğlu evreni anlamaya, görünen dünyanın gerisinde ne olduğunu çözmeye çalışmıştır. İnsan, evrenin temelinin maddi mi, yoksa “maddi olmayan” mı olduğu üzerine fikir ayrılıklarına düşmüştür. Bütün düşünce tarihi, bu temel çerçevesindeki yaklaşımlar üzerine kuruludur. Teknoloji devrimi, ekonomik, kültürel ve sosyal uygulamalara hükmederek, yaşamın tüm alanlarında alışkanlıkları değiştirmiştir. Teknoloji insanların hayatını sanal ortamlara taşımaktadır. Sanal gerçeklik teknolojisi (VR), duyu organlarını aldatarak kullanıcıyı sayısal bir dünyanın içine daldırabilmektedir. Böyle bir ortamda “gerçeklik” ve “sanal” kavramları dönüşüme uğramaktadır. İnsanlığın hakikat arayışı sanal gerçeklik teknolojileriyle yeni bir döneme girmiştir. İnsanın gerçeklikle kurduğu ilişki, popüler sinema filmlerinin konusu olmuştur. Sanal gerçeklik evreninde hakikat arayışının toplumsal iz düşümlerini ele almak için, 90’lardan bu yana, filmlerin sanal gerçeklik teknolojisine yaklaşımlarını incelemek önemlidir. Artık gerçeğin ne kadar gerçek olduğunu sorgulama noktasına gelinmiştir. Bu çalışma, popüler sinema ürünleri üzerinden insanoğlunun ve toplumun, sanal evrene göçünü incelemeyi amaçlamaktadır. Makale, popüler sinema ürünlerinde hakikatin peşinde koşma refleksinin, giderek hakikatten kaçma eğilimine dönüştüğünü göstermeyi hedeflemiştir. Sanal gerçeklik evreninde hakikat arayışının toplumsal iz düşümlerini ele almak için, örneklem olarak Matrix ve Başlat filmleri seçilmiştir. Bu örneklemin, evrenin tözü ile ilgili iki bin yıllık tartışmanın vardığı noktayı gözlemlemeyi sağlaması amaçlanmaktadır. 90’ların fiziki gerçekliğin savunucusu filmler dizisine örnek olarak kült film Matrix, son dönemi temsilen de Başlat filmi incelenmiştir.
The human son has tried to understand the universe, to solve what is behind the visible world. Man has fallen into differences on whether the basis of the universe is material or "not material". The entire history of thought is based on the approaches in this basic framework. The technological revolution, dominating economic, cultural and social practices, has changed habits in all areas of life. Technology is bringing people’s lives into virtual environments. Virtual reality technology (VR) is capable of deceiving the sensory organs and immersing the user into a numerical world. In such a environment, the concepts of “reality” and “reality” are transformed. Humanity’s search for truth has entered a new era with virtual reality technologies. The human relationship with reality has become the subject of popular cinema films. In order to deal with the social traces of the search for truth in the virtual reality universe, it is important to study the approaches of films to virtual reality technology since the 90s. It is now questioning how true the truth is. This study aims to explore the immigration of humanity and society into the virtual universe through popular film products. The article aims to show that the reflection of the pursuit of truth in popular film products is increasingly turning into a tendency to escape from truth. To deal with the social traces of the search for truth in the universe of virtual reality, the Matrix and Start films have been selected as examples. This example is intended to make it possible to observe the point where the two thousand-year discussion of the universe’s discourse has reached. The defendant of the physical reality of the 90s film series is an example of the cult film Matrix, which represents the last period, and the Beginning film is also studied.
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Atıf Yapanlar
Benzer Makaleler
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
