Toplumsal, siyasi ve ekonomik buhranlar sonrasında, aynı sorunları tekrar yaşamamak amacıyla kurulan Avrupa Birliği, yatay ve dikey genişlemeler ile hem coğrafi sınırlarını hem de topluluktaki ülke sayısını arttırmaktadır. Avrupa Birliği, üye olmak isteyen ulusların, uyum süreci kapsamında mevcut politikalarında bir dizi reform yapmasını ve ortak bir Avrupa paydası altında buluşulmasını beklemektedir. Ortak paydalardan birisi de medya alanıdır. Medya alanındaki durum AB’nin üzerinde durduğu önemli konu başlıklarından birisidir. Görsel ve işitsel medya politikalarında çoğulculuk ve kültürel çeşitlilik değerlerine dikkat eden AB, Türkiye’nin adaylık sürecinde, medya politikalarını masaya yatırmaktadır. Türkiye’nin medya politikalarında çoğulculuk ve kültürel çeşitlilik yaklaşımlarına yönelik olumlu ve olumsuz adımlarını hazırladığı raporlar ile analiz etmektedir. Çalışmada 2005-2019 yılları arasında AB ilerleme raporlarında Türkiye’nin medya politikaları ile ilgili hazırlanan bölümler içerik analiz yöntemi ile incelenmiştir. Hazırlanan raporlarda Türkiye medya politikaları kapsamında olumlu adımlar atmış olsa da bunlar tatmin edici düzeyde görülmemiş, her yıl artan bir şekilde olumsuzluk bakış açısı raporlara yansıtılmıştır. 2016 yılından itibaren FETÖ terör örgütü ile mücadele edilmesi ve yürütülen adli ve idari soruşturma AB ilerleme raporlarında muhalefeti tasfiye, otoriterleşme ve basın özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak değerlendirilmektedir. 2019 yılı itibariyle yayınlanan ve en güncel olan raporda ise, özellikle medyanın finansmanında şeffaflığın belirsiz olması, siyasi çıkarların yayın politikaları üzerindeki etkisinin artması, medya sahipliğinin tek elde yoğunlaşması, çoğulculuk alanının azalması ve ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaların bu gerilemenin sebepleri arasında olduğu belirtilmiştir. Raporda ayrıca azınlıkları, ulusal, etnik ve dini grupları hedef alan olumsuz söylemlerin medya yoluyla aktarıldığına, özellikle Filistin’de yaşanan olayların medyada yer aldığı ve anti-semitizm yanlısı söylemlerde artış görüldüğüne dikkat çekilmiştir. Kadının medyadaki temsilinin hala büyük sorunlar taşıdığı, cinsiyet eşitliğini sağlama ve kadına yönelik şiddetin önüne geçmek adına bilinçlendirme programlarının medyada kendine fazla yer bulamadığı ve homofobik bir dilin medyada hâkim olduğu gibi detaylara yer verilmiştir. Bu ve benzeri durumların, Türkiye’nin Avrupa Birliği medya politikaları uyum sürecinde gerilemeye neden olduğuna değinilmiştir.
Following social, political and economic disruptions, the European Union, established in order to avoid the same problems again, increases its geographical boundaries and the number of countries in the community with horizontal and vertical expansions. The European Union is expecting that the nations that want to be a member will implement a series of reforms in their existing policies within the framework of the coherence process and meet under a common European share. One of the communities is the media field. The situation in the media field is one of the key topics on which the EU stands. The EU, which takes attention to the values of multiplicity and cultural diversity in visual and hearing media policies, puts the media policies on the table in Turkey’s nomination process. Turkey’s media policy is analyzed with reports that it prepares its positive and negative steps towards multiplication and cultural diversity approaches. In the study, the sections prepared on the media policies of Turkey in the EU progress reports between 2005 and 2019 were studied by content analysis method. In the prepared reports, although Turkey has taken positive steps within the media policies, they have not been seen at a satisfactory level, the negative perspective is reflected in reports every year. Since 2016, the fight against the terrorist organization FETO and the judicial and administrative investigation carried out in the EU progress reports, the opposition is considered a threat to cleansing, authorization and freedom of the press. The report, which was published in 2019 and is the most up-to-date, said that the uncertainty of transparency in the financing of the media, the increased impact of political interests on publication policies, the concentration of media ownership, the decrease in the field of multiplication and the restrictions on freedom of expression were among the causes of this decline. The report also noted that negative speeches targeting minorities, national, ethnic and religious groups were transmitted through the media,
Alan : Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|