Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 83
 İndirme 44
Yanı Yapon Muhbiri Dergisi’nin 15. Sayısına Göre Japonya’da Yaşayan Tatar Türklerinin Türkiye’deki Harf Devrimi Konusundaki Görüşleri
2019
Dergi:  
Karadeniz Araştırmaları Dergisi
Yazar:  
Özet:

Türkler, tarihî süreçte geniş sahalara yayılmış, medeniyetler kurmuş ve çok sayıda toplulukla kültürel etkileşimde bulunmuştur. Etkileşimin sonucu olan din ve inanç değişimleri, Türklerin tarih boyunca birçok farklı alfabeyi kullanmalarına neden olmuştur. Köklü bir yazılı kültüre sahip olan Türkler, bunlardan Göktürk, Uygur, Arap, Latin ve Slav (Kiril) alfabelerini daha fazla tercih etmiştir. Özellikle Arap alfabesi ile yüzyıllar boyunca pek çok eser ortaya konulmuştur. Bunlar arasında sade dille oluşturulanların yanı sıra ağır dille yazılan eserlerin sayısı oldukça fazladır. Osmanlı Devleti’nin önceki dönemlerinde de gündeme getirilen sade dil meselesi, özellikle birçok fikir hareketinin gündeme geldiği Tanzimat döneminde daha ciddi şekilde tartışılmıştır. Eserlerde kullanılan “Osmanlı Türkçesi” olarak adlandırılan karma dili sadece belli bir zümrenin anlayabildiği ileri sürülmüş, alfabenin ıslahı ya da değiştirilmesi konularında çeşitli görüşler ortaya atılmıştır. Fakat her iki konuda da somut sonuçlar elde edilememiştir. Yıllarca süren alfabe tartışmalarına son noktayı, Mustafa Kemal Atatürk ve onunla aynı düşüncede olanlar koymuştur. Yeni kurulan Türkiye’nin ilerlemesinin yegâne yolunu, milletin eğitimli olmasında gören Atatürk, öncelikle okuma yazma oranının artması gerektiğini, bu nedenle halkın daha kolay öğrenebileceği ve Türk diline daha uygun bir alfabeye ihtiyaç duyulduğunu düşünmüştür. Yapılan araştırmalar sonucunda, en uygun alfabenin Latin alfabesi olduğu üzerinde karar kılınmış, Latin kökenli yeni Türk alfabesi 1 Kasım 1928’de meclisteki çoğunluğun kararıyla kabul edilmiştir. Türkiye Türklerinin alfabe değişikliği meselesi, diğer ülkelerin de dikkatleri dışında kalmamıştır. Birçok ülke, konu hakkında çoğunlukla olumlu fikirlerini gazeteler vasıtasıyla belirtmiştir. Türklerin harf devrimi adımı ile ilgili bir fikir de 1934 yılında Japonya’da Tatar Türkleri tarafından yayımlanan Yanı Yapon Muhbiri adlı derginin 15. sayısında bulunmaktadır. Bu çalışmada, söz konusu dergide Tatar Türklerinin Türkiye Türklerinin harf devrimi ile ilgili görüşlerinin ve eleştirilerinin yer aldığı yazı ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler:

Null
2019
Yazar:  
0
2019
Yazar:  
Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Karadeniz Araştırmaları Dergisi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 859
Atıf : 353
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini