Nükleer silahlar, bu silahlara sahip devletler arasında savaş ve çatışma riskini azaltan bir işlev gör¬mektedir. Devletler, askeri güç dengesinde dezavantajlı bir konumda olsalar da, nükleer silah sahibi olmaları durumunda “mutlak caydırıcılık” elde ederler. Böylece nükleer silahlar, güçlü ve zayıf aktörler arasındaki caydırıcı güç dengesini zayıf aktörler lehine düzenleyebilen bir işleve sahiptir. Bu çalışmanın inceleme konusu olan Rusya-Ukrayna ilişkilerinin de bu minvalde değerlendirilmesi gerekmektedir. 2014 Ukrayna krizinde görüldüğü gibi Ukrayna, Rusya’nın Kırım ve Donbas’a dönük gerçekleştirdiği askeri müdahaleler sonucunda egemenlik haklarının ve toprak bütünlüğünün ihlal edildiği bir tabloyla karşılaşmıştır. Ukrayna’nın 1990’larda terk ettiği nükleer silahlar ise, Ukrayna krizi ile irtibatlı olarak tekrardan gündeme gelmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından dünyanın üçüncü en büyük nükleer silah envanterine sahip olan Ukrayna, 1990’ların ilk yarısında gerçekleşen müzakereler sonu¬cunda nükleer silahlarını terk etmeyi kabul etmiş ve 1996 yılında tamamlanan bir işlem sonucunda nükleer silahlardan tamamen arınmıştır. Bu süreç baz alınarak bu çalışmada, Ukrayna’nın nükleer silahsızlanma tecrübesinin olası sonuçları 2014 krizi çerçevesinde masaya yatırılmıştır. Ulaşılan sonuç neticesinde, nükleer silah envanterine sahip güçlü rakipler karşısında (Rusya) nükleer silahsızlanma¬nın, devletler için (Ukrayna) potansiyel bir ulusal güvenlik riski teşkil ettiği vurgulanmıştır.
Nuclear weapons have a function that reduces the risk of war and conflict between countries with these weapons. Although the states are in a disadvantage position in the military power balance, they gain "absolute resistance" if they possess nuclear weapons. Thus, nuclear weapons have a function that can regulate the resistant power balance between strong and weak actors in favor of weak actors. The Russian-Ukrainian relations, which are the subject of this study, must also be assessed in this minval. As seen in the 2014 Ukrainian crisis, Ukraine has encountered a picture of violation of sovereign rights and territorial integrity as a result of the Russian military interventions towards Crimea and Donbass. The nuclear weapons that Ukraine left in the 1990s, in connection with the Ukrainian crisis, have been re-established. After the dissolution of the Soviet Union, Ukraine, which has the world’s third-largest nuclear weapons stock, agreed to abandon its nuclear weapons as a result of negotiations in the first half of the 1990s, and a transaction completed in 1996 completely eliminated its nuclear weapons. Based on this process, in this study, the possible consequences of Ukraine’s nuclear disarmament experience were placed on the table in the context of the 2014 crisis. As a result, the strong rivals with nuclear weapons have emphasized that the nuclear disarmament is a potential national security risk for the states (Ukraine).
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|