Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 88
 İndirme 32
Neoliberalizm, Kamusallık, Yurttaşlık
2019
Dergi:  
Posseible Düşünme Dergisi
Yazar:  
Özet:

İçinde bulunduğumuz siyasal iklim, kendine özgü bir rasyonalitesi ve yönetim mantığına sahip olduğu kabul edilen neoliberal bir düzen olarak adlandırılmaktadır. Neoliberalizmin, varoluşun tüm boyutlarını ekonomik ölçülere göre düzenleyen kendine has bir tavrının olduğu ve bu tavrın demokrasinin temel unsurlarını, özellikle de siyasal karakterini çözüp dağıttığı iddia edilmektedir (Brown, 2018). Başka bir şekilde ifade edilirse demos’un, halkın, siyasal özne olma iddiasının, bu yeni düzende teorik açıdan ortadan kalktığı düşünülmektedir. Tarihsel olarak, siyaset felsefesinin ilk metinlerinde başat düşünce Homo Politicus olarak insanın Eski Yunan’da polis içinde yaşamaya yazgılı olduğu ve polis dışında bir varoluşunun mümkün olmadığı bir durumu betimlemekteydi (Platon, Aristoteles). Modern döneme gelindiğindeyse, sözleşme kuramlarının seferber ettiği halk egemenliği kavramının çerçevesi içinde insan, yurttaş olarak kamusallık ve siyasal haklarla donatılmıştır (Locke, Rousseau). Bugüne geldiğimizdeyse, neoliberal çağın öznesinin artık Homo Oeconomicus olduğu iddia edilmektedir (Brown, 2018). Bu türden bir yönetimsellik mantığında (Foucault, 2015), insan ihtiyaçları ve arzularının hepsinin karlı bir girişime dönüştüğü ve insanın ekonomik ölçülere göre düzenlendiği iddia edilmektedir. Buradaki düzenleme bir parasallaşmadan söz etmek anlamına gelmez. Her açıdan, örneğin, eğitim, sağlık, esenlik, aile hayatı gibi konularda çağdaş piyasa özneleri gibi düşünüp davranmamız, neoliberalizmin yarattığı öznelliğin bir sonucudur. Neoliberal rasyonalite, piyasa modelini insani ihtiyaçlar açısından her alana dağıtarak, insanları en ince ayrıntısına kadar piyasa aktörleri biçiminde, homo oeconomicus olarak yapılandırır (Brown, 2018). Bazı düşünürler ise Foucaultcu anlamda biyo-iktidarın dahi yerini daha ileri bir düzey olan psiko-iktidara bıraktığını ve bu durumda psikolojik tekniklerin (Stiegler, 2012) artık insanın ruhunu ele geçirerek “psikopolitik” varlıklar (Han, 2019) olarak tanımladığının altını çizmektedirler. Bütün bu tanımlamalarda ortak olan görüş, bugünün başat yönetim biçimi olan neoliberalizmin, demokrasinin anlam ve içeriğini piyasa değerleriyle doldurmasının bir sonucu olarak (Brown, 2018), herkesin kendini bir şirket olarak görüp, kendini “kendi şirketinin kendini sömüren işçisi” olarak “hem efendi hem köle” olarak kurması ve eskinin sınıf mücadelesinin “insanın kendisiyle iç savaşı” haline dönüştüğünün kabul edilmesidir (Han, 2019). Neoliberal psikopolitika, herkesi kendi tekilliğinde “ruh”unu ele geçirerek sömürmektedir. Neoliberal rejimin öznesi “kendini optimize etme buyruğuyla, sürekli olarak daha fazla performans gösterme baskısıyla harap olur”, dahası artık “herkes kendinin panoptikonudur”, “psikopolitik bir yönlendirmeye” durmaksızın maruz kalır ve yalnızca “kendini sömüren bir kendilik girişimcisidir” (Han, 2019). Bu çalışma böyle bir durumda, şunu iddia etmeyi amaçlamaktadır: Belirli bir kamusallık imkânı ortadan kalktığında, insanlara düşen fail yurttaşlar olarak eyleyen olmaktan çok seyreden olmak olduğunda dahi, bir seyirci olmak eylemin faili olmaktan farklı yeni bir siyasallaşma imkânı ortaya çıkartabilir. Bu iddia siyaseti anlamak demenin aslında tam da olan biteni yargılama eylemi olduğunu söyleyen Hannah Arendt’in metinlerine başvurmamızı gerektirmektedir. Vita Contemplativa ve Vita Activa arasındaki ayrıma son çalışmalarında (Arendt, 2018) geri dönen Arendt açısından bakıldığında, neoliberalizmin öznesi, Kant’tan aldığı ilhamla Vita Activa ve Vita Contemplativa kavramlarının ilişkisi bakımından, yurttaş olarak belirli bir siyasal potansiyeli hala taşımaktadır.

Anahtar Kelimeler:

Neoliberalism, Communism and Citizenship
2019
Yazar:  
Özet:

The political climate in which we are is called a neoliberal order, which is considered to have its own rationality and rationality. Neoliberalism is claimed to have a own attitude that regulates all dimensions of existence according to economic measures and that this attitude dissolves and distributes the fundamental elements of democracy, especially its political character (Brown, 2018). If otherwise expressed, it is believed that the demos, the people’s claim to be a political substance, has disappeared in this new order from theoretical point of view. Historically, the main thought in the early texts of political philosophy described a situation in which man as Homo Politicus was willing to live in the police in Ancient Greece and there was no possibility of an existence outside the police (Platon, Aristotle). When it comes to the modern era, within the framework of the concept of public sovereignty which the convention theories translate, man, as a citizen, is equipped with publicity and political rights (Locke, Rousseau). As we come to this day, it is claimed that the essence of the neoliberal age is now Homo Oeconomicus (Brown, 2018). In such a management logic (Foucault, 2015), it is claimed that all human needs and desires have turned into a profitable initiative and that man is organized according to economic measures. The arrangement here does not mean talking without a cashing. In every sense, our thinking and behavior as contemporary market objects in matters such as education, health, well-being, family life is a result of the subjectivity created by neoliberalism. The neoliberal rationality, by distributing the market model to every area in terms of human needs, structures people into the form of market actors, homo oeconomicus (Brown, 2018). Some thinkers argue that even the bio-power in Foucault's sense has left its place to a higher level of psycho-power, and in this case the psychological techniques (Stiegler, 2012) are now defined as "psychopolitical" beings (Han, 2019) by capturing the human soul. The common view in all these definitions is that, as a result of neoliberalism, today’s primary form of governance, filling democracy’s meaning and content with market values (Brown, 2018), everyone sees himself as a company, establishes himself as “the master and the slave” as “the self-exploitant worker of his own company” and acknowledges that the former class struggle has turned into “human war with himself” (Han, 2019). Neoliberal psychopolitics exploits everyone by capturing his "spirit" in his own unity. The subject of the neoliberal regime is "destroyed by the order of self-optimization, constantly by the pressure to show more performance", plus now "everyone is his own panopticon", "one psychopolitical guidance" is constantly exposed, and is only "a self-exploitant entrepreneur" (Han, 2019). In such a situation, this study aims to claim that: when a particular possibility of publicity disappears, even when it is much more observed than being acting as a faulty citizen, being a audience can reveal a new possibility of politization, other than being an act. This claim requires us to refer to the texts of Hannah Arendt, who says that understanding politics is actually the exact end of the judgment. From the point of view of Arendt, which returned to its latest studies (Arendt, 2018) of the separation between Vita Contemplativa and Vita Contemplativa, the subject of neoliberalism, with Kant’s inspiration, still has a certain political potential as a citizen in terms of the relationship between the concepts Vita Activa and Vita Contemplativa.

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler






Posseible Düşünme Dergisi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 129
Atıf : 110
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini