I. Dünya Savaşı sonucunda galip devletler, Osmanlı Devleti’nin biran önce parçalanmasını bekliyorlardı. Ancak Fransa, menfaatleri gereği Osmanlının parçalanmasını istemiyordu. Fransızların Türklere karşı askeri bir üstünlük sağlaması çok zordu. Fransızların en önemli çekinceleri ekonomik kaygılardan kaynaklanıyordu. Bu sebeplerden dolayı Fransızlar, siyasi arayışlara girmişler, Mustafa Kemal ile görüşme yollarını aramışlardır. Bunu çok iyi değerlendiren Mustafa Kemal, Fransızlarla İtilaf Devletlerinin denge unsurunu bozacak hamleler yapmaya başlamıştır. Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması ile Türk – Fransız ilişkileri oldukça yapıcı bir hal almıştır. Bu anlaşma neticesinde Türk milli bağımsızlık hareketi gücünü dağıtmadan emperyalist güçlere karşı daha diri bir savunma imkânına kavuşmuştur. 12 Ağustos 1926 yılında meydana gelen Bozkurt Lotus gemilerinin çarpışması ile uluslararası hukuk alanında ilk başarı kazanılarak, Lahey Adalet Divanı’ nın 7 Eylül 1927 tarihinde verdiği kararla da, Türk yargısının bağımsız olduğu uluslararası bir mahkemede Dünya’ya gösterilmiştir. Atatürk döneminde Türkiye ile Fransa arasındaki problemlerden biriside Hatay Meselesi idi. Bu dönemde yapılan anlaşmalarla Hatay artık sancak olarak anılmayıp Hatay Cumhuriyeti olarak ayrı bir devlet olarak tanınmış olup, sonrasında Hatay Meclisi’ nin 29 Haziran 1939’da yaptığı son toplantıda Hatay oy birliğiyle Anavatana katılmıştır.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|