Günümüzde kentsel planlamada doğa ve doğal çevreyi öne çıkaran ve kentleşmenin doğallaştırılması olarak gündeme gelen yaklaşım biyofilik tasarım ve planlama yaklaşımıdır. Biyofilik yaklaşımlar, doğal veya yapay açık-yeşil alan, doku ve parçaların kentsel doku içerisindeki yüzdesinin artırılması ve ayrıca bireylerin bu alanlara erişiminin ve alan deneyimlerinin en yüksek seviyeye çıkartılmasını amaçlamaktadır. Bu çalışmanın ana argümanı, kent bütünde makro ve üst ölçek planlama ve dönüşüm müdahaleleri yerine mikro-müdahaleler ile yerel ölçekten başlayan çözümlerin keşfedilerek ön plana çıkartılmasıdır. Yerelde yapılan müdahaleler ile kent bütününde entegrasyonun artacağı ve ulaşım bağlantılarının kuvvetleneceği öngörülmektedir. Yerel ölçek olarak mahalle ve konut çevresi ölçeğine odaklanan çalışma, mahalle parklarının erişilebilirliği ve olası park bağlayıcı ağların keşfini nokta tabanlı erişilebilirlik yaklaşımı ile ele almıştır. Bu analitik mekansal yaklaşımın operasyonel hale gelmesi veri temelli model tasarımı şeklinde kurgulanmıştır. Mevcut mekansal veriler kullanılarak CBS veritabanı oluşturulmuş, CBS yazılımı olarak ArcMap 10.5 ve network ağ analizleri kullanılmıştır. Çalışma alanında bulunan mevcut park alanlarının erişilebilirliği, network (gerçek mesafe) tabanlı çalışan servis analizi kullanılarak hesaplanmıştır. Park alanlarının maksimum 500m içindeki erişim hatları hesaplanmıştır ve böylece alandaki konut birimlerinin (en kısa) hangi mesafede bir park alanına eriştiği ortaya konulmuştur. Yapılan analizler sonucunda, mevcut parkların ortalama 300m içerisinde erişim sağlandığı görülmüştür. Fakat bazı konut birimlerinin 500m içerisinde bir park alanına erişemediği tespit edilmiş, bu nedenle park alanlarına erişimi arttırmak için mevcut yapılaşmamış alanlarda yeni park alanları ile birlikte Meles deresini bağdaştırıcı bir unsur olarak canlandırmak için yaya odaklı akslar önerilmiştir. Bunlar, park alanlarını ve su öğesini kapsayan yaya öncelikli akslar olarak nitelendirilebilir. Bu sayede hem yeşil alan entegrasyonu iyileştirilmiş hem de mekansal adalet duygusu kuvvetlendirilmiştir.
Today, the approach that highlights nature and the natural environment in urban planning and the urbanization is a biophilic design and planning approach. Biophilic approaches aim to increase the percentage of natural or artificial open-green spaces, tissues and parts within urban tissues, and also to increase the access of individuals to these spaces and the highest level of field experience. The main argument of this study is to bring the city to the forefront by discovering solutions starting on a local scale with micro-interventions instead of macro and high-scale planning and transformation interventions. With local interventions, integration throughout the city will be increased and transport connections will be strengthened. The study, focused on the scale of neighborhood and residential surroundings on a local scale, has addressed the accessibility of neighboring parks and the discovery of possible parking connector networks with a point-based accessibility approach. This analytical space approach becomes operational is established in the form of data-based model design. The CBS database was created using existing spatial data, the ArcMap 10.5 and network analysis were used as the CBS software. The availability of existing parking spaces in the work area is calculated using network-based (real distance) service analysis. The access lines within the maximum 500m of the parking spaces are calculated and so it is revealed at what distance the housing units in the area (the shortest) reach a parking area. The analysis found that the existing parks were accessed within an average of 300m. However, it has been found that some housing units cannot access a parking area within 500m, so to increase access to the parking areas in the existing unbuilt areas, along with new parking areas, a walking-oriented axis has been proposed to revive the Meles square as an adaptive element. These can be described as walking priority axes that cover parking areas and the water element. Through this, both the integration of the green space has been improved and the sense of spatial justice has been strengthened.
Alan : Eğitim Bilimleri; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler; Ziraat, Orman ve Su Ürünleri
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|