Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 2
 Görüntüleme 37
 İndirme 16
RESMÎ İSTATİSTİKLERE GÖRE YUNAN İŞGALİNİN BALIKESİR VE ÇEVRESİNDE NEDEN OLDUĞU TAHRİBAT
2020
Dergi:  
Belgi Dergisi
Yazar:  
Özet:

15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali ile başlayan ve sonrasında Batı Anadolu’nun geneline yayılan Yunan işgali, işgal altında kalan sahalar için büyük bir tahribata neden olmuştur. On binlerce Türk-Müslüman toprağını terk ederek göçe mecbur olmuş ve henüz işgal edilmemiş sahalara göç etmiştir. Yunan Ordusunun işgal sırasında neden olduğu olaylar, İstanbul Hükümeti tarafından protesto edilince İtilaf Devletleri Yunan işgalinin İzmir ve çevresi ile sınırlı kalmasını kararlaştırmıştır. Bu maksatla İngiliz General Milne tarafından belirlenen bir hat içerisinde sınırlanan işgal sahası daha sonra gelişen siyasî olayların sonucunda Yunan Ordusunun Haziran 1920’de Milne Hattı’nı aşması ile sonuçlanmış, neticede Yunan işgali Batı Anadolu’nun tamamına yayılmıştır. Bu durumda çok daha büyük bir Müslüman nüfus göçe mecbur olmuş ve Anadolu’nun iç bölgelerine yönelen bir nüfus hareketliliği yaşanmıştır. 23 Nisan 1920’de Ankara’da “olağanüstü yetkilerle” kurulan TBMM ülke kaderine el koymuştur. Hükümet teşkilatı içerisinde yer alan gerek Dahiliye Vekaleti’ne bağlı Muhacirin Müdüriyet-i Umumiyesi gerekse Sıhhiye ve Muavenat-ı İçtimaiye Vekaleti muhacir ve mültecilerin sorunları ile ilgilenmişlerdir. Yunan işgal sahalarından Anadolu’nun iç bölgelerine göç eden Müslüman muhacir ve mültecilere söz konusu teşkilatlar tarafından iaşe ve yaşamlarını sürdürmeye yarayacak malzemenin yanı sıra tıbbî yardımda da bulunulmuştur. Hiç şüphesiz ki bu yardımlar, malî kaynakların yetersiz ve büyük oranda askerî harcamalar için seferber edildiği bir zamana denk gelmiştir. TBMM Hükümeti’nin mali açıdan yetersiz kaldığı noktada, İstanbul’un işgali üzerine teşkilatını Anadolu’nun geneline yayan ve Ankara Murahhaslığını oluşturan Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Müslüman muhacirlerin imdadına yetişmiştir. Hilal- Ahmer Cemiyeti’nin ülke geneline yayılmış teşkilatı ve halktan topladığı bağışlar sayesinde finanse ederek oluşturduğu heyetler, işgalden kaçan ve Batı Anadolu’nun neredeyse tamamına yayılan Müslüman nüfusa TBMM Hükümeti’ne oranla çok daha büyük çapta yardımda bulunmuştur. “Hilal-i Ahmer İmdat Heyetleri” olarak adlandırılan bu heyetler, muhacirlerin iaşe ve tıbbî ihtiyaçlarını sağlamanın yanında, gönderdikleri raporlarla Yunan işgalinin neden olduğu tahribatı da gözler önüne sermişlerdir. Yunan işgalinin neden olduğu tahribat özellikle Sakarya Savaşı sonrasında İç Anadolu’da Sakarya vadisi etrafındaki köy ve yerleşmelerde yoğunlaşmıştır. Sonrasında ise bu tahribatın izlerini Yunan ordusunun İzmir’e doğru geri çekilme hattı üzerindeki kent ve kasabalarda sürmek mümkündür. Özellikle Büyük Taarruz’un başarıyla sonuçlandırılmasının ardından işgalden kurtarılan Batı Anadolu’daki şehir ve kasabaların uğradığı tahribatın tespiti, buralara yapılacak yardımların planlanması açısından oldukça önemlidir. Tahribatın tespiti, barış masasına oturulduğu zaman Yunan Hükümetinden talep edilecek savaş tazminatı noktasında kanıt teşkil edeceğinden, dış politika açısından da ayrıca önemlidir. Bu kapsamda Büyük Taarruz’un hemen sonrasında gerek TBMM’nin gerekse onun daveti ile çalışmalara iştirak eden Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin faaliyetleri Batı Anadolu’da Yunan işgalinden kurtarılan şehir ve kasabalar üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu çalışmada Büyük Taarruz sonrasında işgalden kurtarılan Balıkesir’deki Yunan tahribatının boyutları incelenecektir. İncelemede asıl olarak Sıhhiye ve Muavenat-ı İçtimaiye Vekaleti’ne bağlı olarak çalışmak üzere TBMM tarafından kurulan Muavenat-ı İçtimaiye Komisyonlarının ve Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin bölgeye göndermiş olduğu heyetlerinin hazırladıkları raporlara dayandırılmıştır. Özellikle Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne ait belgelerde Balıkesir ve çevresine ait yerleşim yerleri, nüfus bilgileri, tahrip edilen hane miktarı gibi önemli bilgilerin aktarılmış olması önemlidir. Bu çalışmada gerek Hilal-i Ahmer gerekse Muavenat-ı İçtimaiye Komisyonu verileri karşılaştırmalı bir şekilde ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler:

According to official statistics, Greece's occupation is back and why it occurs in the surrounding area
2020
Dergi:  
Belgi Dergisi
Yazar:  
Özet:

The Greek occupation, which began with the occupation of İzmir in May 15, 1919 and then spread to the whole of Western Anatolia, caused a major destruction for the areas under occupation. Thousands of Turkish-Muslims have left their land and have been forced to migrate into unoccupied areas. The events caused by the Greek army during the occupation, when protested by the government of Istanbul, the opposition states decided that the Greek occupation would remain limited to Izmir and its surroundings. The occupation area, limited within a line determined by the British General Milne, resulted in the Greek Army's overcoming Milne Line in June 1920 as a result of later developing political events, and eventually the Greek occupation spread to the entire western Anadolu. In this case, a much larger Muslim population has been forced to migrate and a population movement has been experienced toward the inner areas of Anatolia. On 23 April 1920, the TBMM, which was established in Ankara with "extreme powers", dropped the fate of the country. The government’s agency is concerned with the problems of the Mukhari and Mukhari and Mukhari and Mukhari and Mukhari and Mukhari and Mukhari and Mukhari. Muslim migrants and refugees who migrated from the Greek occupation areas to the inner areas of Anatolia were provided with materials that will help to maintain their lives by the relevant organizations, as well as medical assistance. Without a doubt, these aid was equal to a time when the financial resources were inadequate and transferred to large amounts of military spending. At the point where the TBMM government is financially insufficient, the Hilal-i Ahmer Society, which has shattered its agency on the occupation of Istanbul to the general Anadolu and formed the Ankara Murahhaslığı, has reached the help of the Muslim muhacir. Through the organization spread throughout the country and the donations it gathered from the people, the delegations it formed by financing, the Muslim population fled from occupation and spread to almost the whole of Western Anatolia has much greater than the TBMM Government. These delegations, called the "Hilal-i Ahmer Immigration Committees", have also shown the destruction caused by the Greek occupation with the reports they send, in addition to providing the medical and medical needs of the expatriates. The destruction caused by the Greek occupation was concentrated in the villages and settlements around the Sakarya Valley in Anatolia, especially after the Sakarya War. After that, the traces of this destruction can be traced in the cities and cities on the withdrawal line of the Greek army to Izmir. Specifically, the detection of the destruction of the cities and cities in Western Anadolu, which were rescued from occupation after the successful completion of the Great Taarruz, is very important in terms of the planning of aid to be made here. The detection of the destruction is also important in foreign policy, since it will be evidence at the point of war compensation that will be requested from the Greek government when sitting on the peace table. In this context, the activities of the Hilal-i Ahmer Society, which took part in the work immediately after the Great Taarruz, and with the invitation of the TBMM, focused on the cities and towns rescued from the Greek occupation in Western Anadolu. In this study will be examined the dimensions of the Greek destruction in the Fishesir, which was rescued from the occupation after the Great Tarrus. The review is based on the reports prepared by the Muavenat-i Intimate Commission and the delegations sent to the region by the TBMM to work in accordance with the Health and the Muavenat-i Intimate Committee. It is especially important that the documents belonging to the Hilal-i Ahmer Society have been transmitted with important information such as the settlements of Fishesir and its surroundings, the population information, the amount of the house destroyed. In this study, even if Hilal-i Ahmer needed, the Muavenat-i Intimity Commission’s data was discussed comparatively.

Anahtar Kelimeler:

0
2020
Dergi:  
Belgi Dergisi
Yazar:  
Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler


Belgi Dergisi

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 314
Atıf : 541
Belgi Dergisi