Giriş: Son yıllarda duygusal zeka günlük hayatta başarının ve kişilerarası ilişkilerin hayati unsurlarından biri olarak ortaya çıkmıştır. Duygusal zekanın gelişimi okul öncesi eğitimden üniversiteye dek her eğitim kademesinde önemlidir. Hemşirelik öğretiminde, öğrenci hemşirelerin yaşadıkları stresli ve zor durumlar karşısında kendilerinin ve başkalarının duygularının farkında olabilmeleri, baş etme ve uyum sağlama süreçlerini geliştirebilmeleri için duygusal zekalarının ve problem çözme becerilerinin gelişmesi önemlidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızın örneklemini oluşturan öğrenciler, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı yaz okulu derslerini almak için farklı eğitim kurumlarından gelmiş ve çalışmamıza katkı sağlamışlardır. Duygusal Zeka Ölçeği (DZ) ve Problem Çözme Envanteri (PÇB) ölçekleri ve araştırmacılar tarafından literatür incelemesi sonucu oluşturulan sosyodemografik veri formu kullanılarak veriler elde edilmiştir. İstatistiksel analizler SPSS (IBM SPSS Statistics 20) adlı paket program kullanılarak yapılmıştır. Bulguların yorumlanmasında frekans tabloları ve tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalaması 21,43±2,06 (yıl), %98,0’si bekar ve %56,9’si kadındır. DZ Ölçeği toplam puan ortalaması 3,33±0,67 ve ölçek alt boyutlarının puan ortalamaları sırasıyla iyi oluş 3,33±0,82, öz kontrol 3,04±0,73, duygusallık 3,25±0,59, sosyallik 3,38±0,68’dir. PÇB toplam puan ortalaması 100,65±13,96 ve ölçek alt boyutlarının puan ortalamaları sırasıyla aceleci yaklaşım 34,44±8,33, düşünen yaklaşım 14,39±4,72, kaçıngan yaklaşım 14,72±4,70, değerlendirici yaklaşım 8,71±3,16, kendine güvenli yaklaşım 17,40±5,62, planlı yaklaşım 10,99±3,82’dir. DZ Ölçeği ile PÇB arasında negatif yönde, çok zayıf derecede ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Sonuç: Çalışmamızın sonuçlarına göre hemşirelik öğrencilerinde duygusal zeka ve problem çözme becerilerinin orta düzeyde olduğu ve aralarında anlamlı bir ilişki olduğu ve aynı zamanda sosyal olarak daha aktif olan öğrencilerin duygusal zekalarının daha yüksek olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır. Hemşirelere kendini tanıma ve duyguların yönetimine yönelik mezuniyet öncesi ve sonrası eğitim verilmesi ile hasta bakım kalitesini arttıracağı düşünülmektedir. Literatürde duygusal zekâ becerilerinin hemşireleri işe alırken gözetilecek önemli bir şart olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle ülkemizde de hemşirelik okullarında duygusal zekâ becerilerinin gelişmesini sağlamak üzere ders dışı seminer, konferans, workshop, panel vb. faaliyetlerin düzenlenmesi, duygusal zekânın gelişimi için öncelikle öğrencilerin kendi özelliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini tanımaları ve olaylar karşısında duygusal tepkilerinin değerlendirilmesi önerilmektedir
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|