Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 71
 İndirme 17
Milli Mücadele başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Rus Bolşevik Cumhuriyeti (1336/1920)
2019
Dergi:  
Journal Of Social, Humanities And Administrative Sciences
Yazar:  
Özet:

Birinci Dünya Harbi sonunda Orta Avrupa devletleri arasında meydana gelen siyasi ayrışma ve eski Osmanlı İmparatorluğu’nda meydana gelen bazı değişim hareketleri, yeni bir takım cereyan ve şartların ortaya çıkmasına sebep olmuştu. Sevr Muahedesi Türkiye’nin ölüm vesikası idi. Bu muahede ile İngiltere, Fransa, İtalya ve onların Balkanlardaki peyki Yunanistan arasında Osmanlı İmparatorluğu taksime uğruyordu. Padişah ve hükümeti sözde hâkim, fakat hakikatte müttefiklerin ve işgal ordularının esiri haline düşmüştü. Suriye ve Kilikya Fransız hâkimiyeti altına girmiştir. Mezopotamya bir İngiliz müstemlekesi olmuştu. İzmir bir Yunan vilayeti oluyordu. İtalyanlar Konya’yı nüfusları altına almaya çalışıyorlardı. İşte Damat Ferit Paşa’nın nüfus ve iktidardan mahrum olan İstanbul Hükümeti azalarına Sevr’de dikta ettirilen muahede, geriye kalan Türk topraklarının taksiminden başka bir şey değildi. On iki yılda devamlı muharebeler sonucunda fakir düşen ve harap olan Tük insanını hiç hesaba katmamışlardı. Fakat bu insanların birden bire toprakları, hayatları ve mukaddes değerleri için gösterdikleri şiddetli mukavemet düşmanları için beklenmeyen bir durum olmuştu. Milli Mücadeleyi zaferle sonuçlandıran yeni Türkiye, 1923Lozan Antlaşmasından itibaren dış politikasında tamamen barışsever bir yol tutmuştur. Eski ve büyük bir İmparatorluğun bir kısım toprakları üzerinde kurulmuş olan yeni Türk Devleti’nin, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara’da açarak işe başlamıştı. 2 Mayıs’ta İcra Vekilleri Heyetinin seçimi yapılmış ve on bir vekilden mürekkep Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti teşekkül etmişti. Bilfiil milletin mukadderatına sahip ve hâkim olan Büyük Millet Meclisi, harici siyasetin sevk ve idaresini de tabiatıyla bu İcra Vekilleri Heyetine tevdi edilmişti. Hariciye Vekâlet’ine Tokat Mebusu Bekir Sami Bey Tayin edilmişti. Sevr Antlaşması ile hürriyet ve istiklalimiz aleyhinde vermiş oldukları müthiş hüküm ve kararlarında ısrar eden İtilaf Devletleriyle Misak-ı Milli çerçevesi dâhilinde anlaşmanın ve bir itilafa varmanın mümkün olmayacağı artık anlaşılmıştı. Galip Devletlerin milli siyasetimize karşı almış oldukları vaziyet, tek kelime ile düşmanca idi. Bizim hayat hakkımızı, hürriyetimizi, istiklalimizi tanımak istemiyorlardı. Rusya’nın mukadderatına hâkim olan Bolşevikler, İtilaf Devletleri ile muhtelif cephelerde harp halinde bulunuyorlardı. Emperyalist ve kapitalistlerin boyunduruğundan kurtulmak için uğraşacak olan Şark milletlerine her türlü maddi ve manevi yardım yapacaklarını prensip olarak kabul ettiklerini cihan umumi efkârı önünde ilan etmişlerdi. Diğer taraftan Sivas Kongresi’nden (4 Eylül 1919) bir- iki ay sonra Sovyet Rusya Hükümeti’nin Kafkas Bolşevik orduları Başkumandanı bulunan ChalveEliava’yı Osmanlı İmparatorluğu’nun son durumunu incelemek üzere gizlice İstanbul’a göndermişti. ChalvaEliava, İstanbul’daki milli teşkilatımız vasıtasıyla Anadolu harekâtı ile temasa geçmiş, emperyalizm cephesi karşısında Türk Milli haklarını tamamıyla tanıyacaklarını, takviye edeceklerini ve süratle yardıma başlayacaklarını bildirmişti. Buna benzer bir başka hadisede bir müddet sonra Berlin’de olmuştu. Üçüncü Enternasyonalin ileri gelen şahsiyetlerinden biri olan Bolşevik muharriri Redek, o tarihte Berlin’de bulunan eski Sadrazam Talat Paşa’nın Anadolu milli hareketi ile yakın bir münasebeti olduğunu sanarak kendisiyle temasa geçmişti. Radek, eski Harbiye Nazırı Enver ve eski Bahriye Nazırı Cemal Paşaların Moskova’ya gönderilmesini, bu iki paşanın Anadolu harekâtına yardım etmeleri temin olunacağı vaadinde bulunmuştu. Enver ve Cemal paşalar çeşitli tarihlerde ve başka yollardan Berlin’den ayrılmışlardı. Cemal Paşa, arkadaşından daha önce Moskova’ya gitmişti. Türk resmi heyeti henüz yolda bulunuyordu. Rus Sovyet hükümetinin muhtelif yollardan Türkiye ile temas aramaları, hatta Anadolu İnkılabı ile ilgileri bulunmayan kimselerin Ankara namı hesabına müzakereye girişmeleri üzerine, bu temasları yalnız bir kanala toplamak, resmi ve yetkili şahıslarla müzakerelerin yapılması ve mümkün olan müsait şartlarla bir anlaşmaya varılması maksadıyla Moskova’ya bir murahhas heyeti gönderilmesi kararlaştırılmıştı. Hariciye Vekili Bekir Sami Bey’in başkanlığında murahhas heyeti İktisat Vekili Yusuf Kemal (Tengirşek), Doktor Miralay İbrahim Tali, (Öngören), Rize Mebusu Osman, Erkan-ı Harbiye Kaymakamı Seyfi (General Seyfi Düzgören) beylerden müteşekkildi.

Anahtar Kelimeler:

The Turkish Great Millennium Council and The Russian Bolshevik Republic (1336/1920)
2019
Yazar:  
Özet:

The political separation between the Central European states and some change movements that occurred in the former Ottoman Empire, at the end of the First World War, caused a new set of crimes and conditions to emerge. Sevr Muahedesi was the victory of the death of Turkey. The Ottoman Empire was taxed between Britain, France, Italy and their peyki Greece in the Balkans. The Padişah and the government were the so-called ruler, but in fact they became the prisoners of the allies and the occupied armies. Syria and Kilikia are under French rule. Mesopotamia was a British monastery. It was a Greek province. The Italians were trying to take Konya under their populations. This is what Damat Ferit Pasha was deprived of the population and power of the Istanbul Government in the event dictated in Sevr, nothing but the taxation of the remaining Turkish lands. They had never taken into account the people of Tük who were poor and destroyed as a result of continuous struggles over the last two years. But the violent strength that these people suddenly showed for their land, their lives and their sacred values was an unexpected situation for their enemies. The new Turkey, which ended the national struggle with victory, has since the 1923 Lozan Treaty held a completely peaceful way in its foreign policy. The new Turkish State, which was founded on a part of the territory of an old and large empire, began to operate by opening the Great National Assembly of Turkey in Ankara on 23 April 1920. On May 2, the Executive Deputies Committee was elected and the Government of the Greater National Assembly of Turkey was formed by ten Deputies. The Great National Assembly, which has the power of the Bilfiil people and is the ruler, has been assigned to the Committee of the Executive Deputies with the nature of the foreign policy and the administration of it. The executive officer was appointed by Mr. Samy. It was now understood that it would not be possible to reach an agreement and an opposition within the National Framework of Misac with the Controversy States who insist on their great rulings and decisions that they have made against our freedom and discretion. The position that the victorious states took against our national politics, in a word, was enemy. They didn’t want to recognize our right to life, our freedom, our status. The Bolsheviks, who ruled the sovereignty of Russia, were in harp with the opposition states on various fronts. The imperialists and capitalists had declared that they accepted the principles of providing any kind of material and spiritual aid to the Song nations, which were to try to get rid of the imperialism and capitalists. On the other hand, one-two months after the Sivas Congress (September 4, 1919), the Soviet government secretly sent ChalveEliava, the captain of the Caucasian Bolshevik armies of the Soviet Russian government, to investigate the ultimate state of the Ottoman Empire. ChalvaEliava, who was in contact with the Anadolu movement through our national agency in Istanbul, said they would fully recognize, supplement the Turkish national rights against the front of imperialism, and they would quickly begin to help. A similar incident occurred a while later in Berlin. Redek, one of the prominent figures of the Third International, had contacted him, believing that former Sadrazam Talat Pasha, who was in Berlin at that time, had a close relationship with the Anadolu national movement. Radek promised that the former Harbiye Naziri Enver and the former Bahriye Naziri Jemal Pasha will be sent to Moscow, and that the two Pasha will be provided to help the Anadolu movement. Enver and Cemal Pasha had left Berlin in various dates and other ways. Cemal Pasha had gone to Moscow before his friend. The Turkish government was still on the way. On the calls of the Russian Soviet government for contact with Turkey in various ways, and even on those who do not have any interest in the Anatolian Inquisition to enter into negotiations on the Ankara account, these contacts were agreed to be sent to Moscow with the aim of gathering these contacts in a single channel, negotiating with officials and competent persons and reaching an agreement under possible conditions. On the occasion of the meeting, the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs and the Minister of Foreign Affairs.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler




Journal Of Social, Humanities And Administrative Sciences

Alan :   Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 1.031
Atıf : 334
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini