Görüntüleme
27
İndirme
3
Kaynaklar vasıtasıyla edindiğimiz bilgilere göre 1570 yılında dünyaya gelen Azmîzâde Hâletî’nin asıl adı Mustafa’dır. İyi bir medrese eğitiminin ardından müderrislik, kadılık ve kazaskerlik gibi görevlerde bulunan Azmîzâde Hâletî, 17. yüzyıl klasik Türk şiirinin önemli sanatçılarından biridir. Biyografik bilgiler veren kaynaklarda okumayı seven, araştırmacı, iyiliksever, ilim ve kültür meraklısı bir kişi olarak tanıtılan şair, rubailerinin yanı sıra âşıkâne, rindâne ve hâkimâne tarzda yazdığı gazeller ile de ön plana çıkmıştır. Hâletî’nin şiirlerinde dikkat çeken unsurlardan bir diğeri ise melâmetîlik kavramıdır. Dîvânındaki şiirlerin bazı bölümlerinde bu kavrama yer vermiş ve çeşitli bağlamlarda bu kavramı işleyerek kullanmıştır. Sözlük anlamı itibariyle kınamak, ayıplamak ve sitem etmek gibi anlamlara gelen melâmet kelimesi, Arapça levm kelimesinden türemiştir. Kınanmayı ve ayıplanmayı kendilerine bir görev addeden melâmet yolcularına ise melâmî adı verilmiştir. Bu çalışma aracılığıyla melâmet kavramının ve klasik Türk şiiri bünyesinde âşık rolünü icra eden bir tip olarak ifade edebileceğimiz melâmîlerin Azmîzâde Hâletî Dîvânı’ndaki yansımaları ele alınmıştır. Bu doğrultuda Azmîzâde Hâletî’nin hayatı ve edebî kişiliğinden yola çıkılarak melâmet ve melâmîlik gibi hususların dîvânındaki işleniş şekli ve bu kavramlara bakış açısı incelenmiştir. Öte yandan bu çalışma aracılığıyla melâmîliğin 17. yüzyıl klasik Türk şiirine yansımaları ve şairin dîvânında yer alan âşık tipinin, melâmetîlik bağlamındaki konumu açıklanmaya çalışılmıştır.
According to the information we obtain through the sources, the actual name of Azmîzâde Hâletî, who was born in 1570, is Mustafa. After a good medrese education, Azmîzâde Hâletî is one of the important artists of the 17th-century classical Turkish poetry, who is in tasks such as maderism, femininity and caskerism. The poet, introduced as a person who loves to read in biographical sources, a researcher, charitable, scientist and cultural enthusiastic, has come to the forefront with his ruby as well as his gazels written in a loving, rhinese and dominant style. The poetry of the Qur’an is the other, and the poetry of the Qur’an is the other. In some of his poems, he used this concept and in various contexts he used this concept. The word “malaim” which comes from the meaning of the dictionary, is derived from the Arabic word levm. The people who have been called for the punishment and forgiveness, and who have been called for the punishment and forgiveness, and who have been called for the punishment. Through this work, we have been discussed the reflections of the melamites that we can express as a type that performs the love role in the classical Turkish poetry in the Azmîzâde Hâletî Dîvânı. In this way, the life of Azmîzâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâdâd In this case, the 17th edition of this work. Reflections to the classical Turkish poetry of the century and the position of the loving type in the poet's cave, in the context of melamhetism, have been attempted to explain.
Alan : Eğitim Bilimleri; Filoloji; Güzel Sanatlar; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
