İnsanlık diğer canlılarla dünyayı paylaşmakta, türler birbirleriyle ilişki kurmaktadır. Tarihsel olarak uzun bir geçmişi olan insan ve hayvan ilişkisinde zaman zaman olumsuzluklar da göze çarpmaktadır. Hayvanların insanların kötü muamelelerine maruz kaldığı durumlara rastlanmaktadır. Felsefe tarihinde hayvanların ahlaki statüsü, hakları, insanların onlara dair görevleri sıklıkla tartışılmaktadır. 20. yüzyılın etkili isimlerinden Rawls da adil bir toplum olanağı tartışmasında hayvanları siyasi yaşamın konusu yapmamakta, insanların onlara sadece şefkat/merhametle davranma yükümlülüğü olduğunu savunmaktadır. Nussbaum ise hocasının aksine hayvanlarla insanların ortak özelliklerinin bulunduğunu, aralarındaki ilişkinin adalet çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini belirtmektedir. Ona göre Rawlsçı teori hayvanları adaletin özneleri olarak görmemekte, maruz kaldıkları adaletsizlikleri çözmede yetersizdir. Bu çalışmada da Rawls’ın teorisinde hayvanların durumunun bir açmaz olarak kalma sebepleri olan sözleşmeci ve Kantçı unsurlar belirtilerek Nussbaum’un yapabilirlikler yaklaşımı çerçevesindeki eleştirileri ifade edilecektir. İnsanlar için olduğu kadar hayvanlar ve yaşam alanlarını koruyan bir dünya oluşturma gayretinde olan Nussbaum’un hayvanlarla ilgili sorunlara çözüm önerileri ve görüşleri genel hatlarıyla açıklanacaktır.
Humanity shares the world with other beings, species relate to each other. The relationship between humans and animals, which has a long historical history, is sometimes negative. There are cases where animals are exposed to bad treatment of humans. In the history of philosophy, the moral status of animals, their rights, and their duties are often discussed. Rawls, one of the influential names of the twentieth century, also claims that in discussing the possibility of a fair society, the animals are not the subject of political life, but that people are only obliged to treat them with compassion and mercy. Nussbaum, in contrast to his teacher, points out that animals and humans have common characteristics, and that the relationship between them should be arranged in the framework of justice. According to him, the Rawlsist theory does not see animals as the subject of justice, it is insufficient to solve the injustice they are exposed to. In this study, Rawls’s theory will also point out contractual and cantistic elements, which are the reasons for the state of animals to remain unopen, and express the criticism in the framework of Nussbaum’s ability approach. Nussbaum’s suggestions and opinions to solve animal issues, which are trying to create a world that protects animals and living spaces as well as for humans, will be explained in general lines.
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|