İzlediği filmden sonra gerçeklikten kopuş hali yaşadığını bildiren danışana EMDR terapisi uygulanmıştır. Danışanın yaşadığı gerçeklikten kopuş hali depersonalizasyon ve derealizasyon olarak adlandırılmaktadır. Depersonalizasyon, bireyin kendisine yabancılaşması olarak tanımlanmaktadır. Derealizasyon ise rüyadaymış gibi bir deneyimi içeren ruhsal dağılma durumudur. EMDR; bilişsel ve psikodinamik terapide kullanılan unsurları bir araya getiren bir terapi yöntemidir. EMDR terapisi depersonalizasyon ve derealizasyon için kullanılabilen bir terapi modelidir. Bu araştırmada EMDR terapisinin derealizasyon ve depersonalizasyon üzerindeki etkinliği gözlemlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan çalışma 12 seanslık EMDR terapi seanslarını içermektedir. Vaka EMDR’nin standart protokolüne göre ele alınmıştır. Danışan depersonalizasyon ve derealizasyon yaşamaya başladığından 3 ay sonra terapi başlangıcı olmuştur. Danışanın geçmişine bakıldığında aile kaynaklı olumsuz yaşam deneyimleri mevcuttur. Semptomların örseleyici bir deneyim ile başlaması, danışanın EMDR terapisine uygun olabileceğini düşündürmüştür. EMDR terapisine hazırlık seansı yapılmıştır. Danışanın içinde bulunduğu durumu anlatan psiko-eğitim verilmiştir. Standart protokol gereğince, olayı en son yaşadığı anıdaki kendi ile ilgili olumsuz inancı belirlenip geriye akış tekniği uygulanmıştır. Terapi hedefi ve danışanın iç-dış kaynakları belirlenmiştir. EMDR standart protokolü gereğince danışanın önce, çekirdek anı olarak adlandırılan ilk anısı EMDR yöntemi ile çalışılmıştır. İlk anı EMDR yöntemi ile çalışılıp öznel rahatsızlık derecesi ortadan kalktıktan sonra danışanın yaşadığı en kötü anı EMDR yöntemi ile çalışılmıştır. EMDR terapisi öncesi ve sonrası karşılaştırılmıştır. Semptomlar tamamıyla ortadan kalkmamış fakat belirgin azalmalar olmuştur.
İzlediği filmden sonra gerçeklikten kopuş hali yaşadığını bildiren danışana EMDR terapisi uygulanmıştır. Danışanın yaşadığı gerçeklikten kopuş hali depersonalizasyon ve derealizasyon olarak adlandırılmaktadır. Depersonalizasyon, bireyin kendisine yabancılaşması olarak tanımlanmaktadır. Derealizasyon ise rüyadaymış gibi bir deneyimi içeren ruhsal dağılma durumudur. EMDR; bilişsel ve psikodinamik terapide kullanılan unsurları bir araya getiren bir terapi yöntemidir. EMDR terapisi depersonalizasyon ve derealizasyon için kullanılabilen bir terapi modelidir. Bu araştırmada EMDR terapisinin derealizasyon ve depersonalizasyon üzerindeki etkinliği gözlemlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan çalışma 12 seanslık EMDR terapi seanslarını içermektedir. Vaka EMDR’nin standart protokolüne göre ele alınmıştır. Danışan depersonalizasyon ve derealizasyon yaşamaya başladığından 3 ay sonra terapi başlangıcı olmuştur. Danışanın geçmişine bakıldığında aile kaynaklı olumsuz yaşam deneyimleri mevcuttur. Semptomların örseleyici bir deneyim ile başlaması, danışanın EMDR terapisine uygun olabileceğini düşündürmüştür. EMDR terapisine hazırlık seansı yapılmıştır. Danışanın içinde bulunduğu durumu anlatan psiko-eğitim verilmiştir. Standart protokol gereğince, olayı en son yaşadığı anıdaki kendi ile ilgili olumsuz inancı belirlenip geriye akış tekniği uygulanmıştır. Terapi hedefi ve danışanın iç-dış kaynakları belirlenmiştir. EMDR standart protokolü gereğince danışanın önce, çekirdek anı olarak adlandırılan ilk anısı EMDR yöntemi ile çalışılmıştır. İlk anı EMDR yöntemi ile çalışılıp öznel rahatsızlık derecesi ortadan kalktıktan sonra danışanın yaşadığı en kötü anı EMDR yöntemi ile çalışılmıştır. EMDR terapisi öncesi ve sonrası karşılaştırılmıştır. Semptomlar tamamıyla ortadan kalkmamış fakat belirgin azalmalar olmuştur.
After the movie he watched, he was given EMDR therapy to the consultant who
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|