Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 61
 İndirme 10
Türkiye-ermenistan İlişkileri Ekseninde Zürih Protokolleri
2020
Dergi:  
SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL (SSSJournal)
Yazar:  
Özet:

Osmanlı İmparatorluğu, Fransız İhtilalinin yaydığı milliyetçilik akımının olumsuz etkileri sonucu zayıflamaya başlamıştır. Bu bağlamda Ermeniler, I. Dünya Savaşı kadar geçen dönem içerisinde ve savaş sırasında bağımsızlık için birçok isyan ve terör hareketleri tertiplediler. Bu nedenle Osmanlı Hükümeti tarafından, 27 Mayıs 1915'te "Tehcir Kanunu" adı ile bilinen geçici sevk ve iskân kanunu çıkarılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti döneminde ise Ermeniler, bu uygulamalarla ilgili olarak tazminat ve toprak talebinde bulunmuşlardır. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte birbiri ardına bağımsızlıklarını kazanan Cumhuriyetler ile kurulmuş olan ilişkiler Türk Orta Asya dış politikası ekseninde yeni bir sürecin başlangıcını göstermektedir. Bu eksende özellikle Kafkasya ile Orta Asya bölgeleri farklı bir değerlendirmeye tabi tutulmuş olup kültürel, etnik ve tarihi bağlardan dolayı çok farklı düzeyde bir önem gösterilmiş ve Ermenistan da dâhil olmak üzere Sovyet Cumhuriyetlerinin tamamı hiçbir bir ayrım gözetilmeksizin 16 Aralık 1991 tarihinde diplomatik olarak tanınmıştır. Türkiye, Orta Asya bölgesi ile ilgili olarak ortaya koyduğu aktif dış politikanın arzu edilen sonuçları vermemesi üzerine, özellikle daha önce ikinci derece de önem atfettiği Kafkaslar ve Hazar Bölgesine yönelik diplomasiye işlevsellik kazandırmıştır. Bu bağlamda Ermenistan ile Zürih Protokolleri yapılması suretiyle Soykırım iddiaları ve Toprak Taleplerinin çözüm bulması istenmiştir. İki ülke arasındaki sorunun esas noktaları olarak ifade edebileceğimiz “Soykırım iddiaları, Karabağ Sorunu ve Sınırların Tanınması” konularında tarafların bulundukları noktalardan taviz vermedikleri görülmüştür. Bu nedenle Türk Dış Politikasında son dönemin en önemli hamlelerinden biri olan “Zürih Protokollerinin” ölü doğmuş bir çocuk olmanın ötesine geçmesini engellemiştir.

Anahtar Kelimeler:

Zurich Protocols On The Axis Of Turkish-armenia Relations
2020
Yazar:  
Özet:

The Ottoman Empire has begun to weaken as a result of the negative effects of the nationalist flow spread by the French Opposition. In this context, the Armenians, during the period of the First World War, and during the war, prompted many rebellions and terror movements for independence. Therefore, the Ottoman Government issued the provisional law of shipping and exchange, known as the "Tehcir Act" on 27 May 1915. During the period of the Republic of Turkey, the Armenians demanded compensation and land in connection with these practices. The relations that have been established with the Republics, which have won their independence one by another with the dissolution of the Soviet Socialist Republics Union, indicate the beginning of a new process in the Turkish Central Asian foreign policy axis. In this axis, especially the Caucasus and the Central Asian regions were subjected to a different assessment and a very different level of importance due to their cultural, ethnic and historical connections, and all the Soviet republics, including Armenia, were diplomatically recognized on December 16, 1991, without any distinction. Turkey has given functionality to the diplomacy towards the Caucasus and the Hazar region, especially since its active foreign policy in relation to the Central Asia region has not delivered the desired results. In this context, the Armenian and Zurich Protocols are called for a solution to the claims of genocide and land claims. It has been seen that the parties have not agreed with the points they are in on the "genocide claims, the Karabakh issue and the recognition of borders" which we can express as the main points of the issue between the two countries. Therefore, one of the most important movements of the recent period in Turkish foreign policy, the "Zurih Protocols" prevented it from going beyond being a dead-born child.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler


SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL (SSSJournal)

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 3.460
Atıf : 2.501
© 2015-2024 Sobiad Atıf Dizini