Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
 Görüntüleme 26
 İndirme 7
 Sesli Dinleme 1
19. Yüzyıl İstanbul’unda Bir Erken Evlilik Olayı veya Küçük Nesibe’nin Nikâh Serencamı
2022
Dergi:  
Hitit İlahiyat Dergisi
Yazar:  
Özet:

Çocuk evlilikleri tarihe mal olmuş bir konu veya geçmişe ait bir mesele değildir. Hukukî, sosyal, iktisadî, psikolojik ve antropolojik kökleri olan ve bu bağlamda ele alınması gereken bu konu, günümüzde sadece Türkiye’de değil bazı gelişmiş ülkeler de dahil tüm dünyada çözüm bekleyen küresel ve yakıcı bir problem olarak durmaktadır. Bunun yanında çocuk yaşta yapılan evlilikler sadece İslâm-Osmanlı hukukuna has olmayıp Çin, Japonya, Hint, Roma, Mısır ve Atina medeniyetlerinde de bu uygulamaya tesadüf edilmektedir. Ayrıca sadece İslâm dininde değil Yahudilik ve Hristiyanlık gibi diğer tek tanrılı dinlerde de görülen bir olgudur. Dolayısıyla bu uygulamayı tek bir topluma, kültüre, medeniyete ve dine mal etmek doğru değildir. Bu anlamda çocuk evlilikleri dini referans alan bir uygulamadan çok evlilik ve aile mefhumuna yüklenen anlamla irtibatlı olup bu mananın pratik hayata yansımasından ibarettir. Çocuk evlilikleri konusunun daha iyi anlaşılabilmesi için İslâm ve Osmanlı hukukunda çocuk kavramına yüklenen mananın doğru olarak anlaşılması gerekmektedir. Zira günümüzde çocuk olarak kabul edilenler henüz bir asır öncesine kadar hukukî ve sosyal sorumluluklar bağlamında yetişkin bir birey olarak kabul edilmekteydi. Bu sebeple Osmanlı döneminde erken yaştaki evlilikler ele alınırken çocuk kavramının günümüzde ne ifade ettiğinden çok o devrin dünyasında neye karşılık geldiğini anlamak gerekmektedir. Yoksa günümüz anlayışıyla yüzyıl veya öncesini değerlendirmeye çalışmak bu evliliklerin sağlıklı bir şekilde anlaşılmasına engel teşkil edecektir. İslâm aile hukukunu benimseyip uygulayan Osmanlı Devleti’nde 1917 Hukûk-ı Âile Kararnâmesi’ne kadar, evlilik yaşı hususunda devletin resmi mezhebi olan Hanefî görüşü doğrultusunda herhangi bir yaş sınırı söz konusu olmamıştır. Yine Hanefî mezhebinin kanaati çerçevesinde “velâyet-i icbâr” adı verilen evlendirme yetkisi de oldukça geniş bir akraba zümresine tanınmıştır. Bu anlayışın bir sonucu olarak Osmanlı döneminde çocuklar baba, dede veya diğer akrabalar tarafından erken yaşlarda evlendirilebilmişlerdir. Kadınların erken evlendirilmesi eğiliminin zaten mevcut olduğu Osmanlı toplumunda bu eğilim küçük kızların evlendirilmesi konusunda da kendini göstermektedir. Kız çocuklarının erken evlendirilmesi sebeplerinin başında ekonomik etkenler gelmekle birlikte namus mefhumuna çok fazla değer verilen Osmanlı toplumunda kızların iffet ve bekâretlerinin korunması düşüncesi de en az iktisadi sebepler kadar önem arz etmektedir. Bunun yanında uygun adayın bulunması halinde fırsatın kaçırılmak istenmemesi, çok nüfuslu ailelerde bir çocuğun masraflarından erkenden kurtulmak istenmesi gibi sebepler de anılmaya değer diğer etkenler arasındadır. Erken evlendirilen kız çocuklarının içerisinde yetimlerin sayısı azımsanmayacak orandadır. Bu oranın fazlalığı babaları vefat eden kız çocuklarının istikballerinin erkenden güvence altına alınmak istenmesi gibi iyi bir niyete dayanmaktadır. Ancak yetim kız çocuklarının evlendirilmeleri hususunda daima bu iyi niyetin söz konusu olmadığı, bu durumun bazen akraba veya diğer yakınlar tarafından istismar edildiği de arşiv vesikalarına yansıyan gerçekler arasındadır. İşte makalenin konusunu teşkil eden yetim Nesibe’nin evlilik olayında bu durumu gözlemlemek mümkündür. 13 yaşlarında olduğu bilinen Nesibe’nin babası vefat etmiş bu sebeple kendisine hukukî olarak bir vasî tayin edilmiştir. Annesi Hayriye Hanım ise hala hayattadır. Buna rağmen kısa süreliğine misafir olarak gittiği Beykoz’da ablası tarafından evlendirilmiştir. Bu evlilikten ne annesi ne de hukukî vasîsinin haberi vardır. Bu evliliği duyan annesi Hayriye Hanım ile vasîsi Hafız Halid Efendi Zaptiye Nezâreti’ne verdikleri arzuhâlde durumu şikâyet etmişlerdir. Ancak şikâyet için verdikleri arzuhâlde kendileri de Nesibe’yi üç ay önce Şevket Efendi adında namuslu biri ile evlendirdiklerini ifade etmektedirler. Buna karşın makalenin gelecek bölümlerinde görüleceği gibi Nesibe’nin kaydının bulunduğu Çukurcuma Mahallesi imamı sorgulama esnasında kendisi tarafından herhangi bir nikâhın akdedilmediğini iddia edecektir. Bu makalenin amacı tarihte bir hayli örneği olduğuna inandığımız erken yaşlarda gerçekleşen evliliklerde İslâm hukukçularının özellikle Hanefî fukahasının sınırını oldukça geniş tuttukları velâyet-i icbar yetkisi gibi izinlerin geliştirilen çeşitli manevralarla nasıl suistimal veya istismar edildiğini masum ve mağdur Nesibe’nin evlilik olayında ortaya koymaktır. Bu yönüyle makale tam bir olay inceleme örneğidir. Bunun için 13 yaşında iken iki defa evlendirildiği “iddia edilen” Nesibe’nin evlilik olayının Zaptiye Nezâreti’ne yapılan şikâyetten sonraki serencamı ele alınacaktır. Konu resmî daireler arasında dolaşan evraklar üzerinden bir nevi iz sürerek takip edilecektir. Mevzuyu teşkil eden evraklar Başkanlık Osmanlı Arşivi’nde Şûrâ-yı Devlet fonuna ait 782 dosya ve 26 gömlek numaralı belgede toplanmış olup toplam 11 evraktan oluşmaktadır.

Anahtar Kelimeler:

A Case Of Teen Marriage In The 19th Century Istanbul or The Trajectory Of Nesibe’s Wedlock
2022
Yazar:  
Özet:

Child marriages are not historical issues or a thing of the past. This issue, which has legal, social, economic, psychologic, and anthropological roots and should be examined in this context, stands as a global and burning problem that awaits a solution not only in Turkey but also in all parts of the world including developed countries. Moreover, child marriage did not exist only in Ottoman-Islamic legal regulations but also in Chinese, Japanese, Indian, Roman, Egyptian, and Athenian civilizations. It has also been part of Hebrew or Christian traditions. Therefore, this phenomenon should not be reduced to a single society, culture, civilization, or religious tradition. Child marriage is related to the meaning associated with the concept of marriage and rather than an application that takes religion as a reference. Thus, it is necessary to accurately understand the meaning associated with the concept of child in Ottoman-Islamic law in order to comprehend this phenomenon in the Ottoman history. Those who are considered children in the 21st century was considered adults in the 19th or early 20th century. They were treated as individuals who claimed social and legal responsibilities. Therefore, one should pay attention to historical meanings of childhood in order to understand the teen marriages in the past rather than looking at the present meaning of the term. Otherwise, a contextual understanding of practices of previous centuries will be obscured. In the Ottoman Empire, Hanafism, the official Islamic school of law, had not set an age limit for the eligibility of marriage until 1917 when reformists passed a new regulation, i.e., the Family Law. Again, according to the Hanafi perspective, extended family members or relatives had been empowered to marry off younger members of the family, which is called “velâyet-i icbâr.” Consequently, it allowed grandfathers, fathers, or other senior members of an extended family to marry off children. In the Ottoman society marrying off young women was already a custom and it was usual to marry off young girls as well. Various factors played a role for child marriages. The number of orphans among the early marriages in the Ottoman society amounted to a significant rate and it should not be underestimated in general evaluation of the subject. In order to secure the welfare of the orphan girls their guardians usually married them off at an early age with a noble intention. However, ill-tended relatives also involved in marrying orphan girls and abused their legal powers. This paper examines such an abusive case on Nesibe’s marriage in the 19th century. When young Nesibe’s father passed away, a legal guardian was assigned a legal while her mother Hayriye hanim was alive. When Nesibe was visiting her older sister in Beykoz, her sister married off Nesibe. In this situation, Nesibe was thirteen years old when her mother and legal guardian married off her three months before her sister married off her to another man again. The purpose of this article is to demonstrate that how “velâyet-i icbâr,” the power of an extended family members or relatives to marry off young members of the family, had been abused in the Ottoman empire as the case of Nesibe’s marriage provides some evidence. Islamic jurisprudents, especially those of the Hanafi school of law, drew a very broad framework for the velâyet-i icbâr, which provided the basis of many teen marriages in the Ottoman history. In this regard, this article presents a useful case study to the Ottoman practices of teen marriage. The paper examines the story of Nesibe, a thirteen-years-old girl, who had been married off twice by her elders, and analyzes the subsequent complaints made by petitions to the Ottoman police department. The issue is traced from the official correspondence between Ottoman administrative institutions. Relevant documents are located in the President’s Ottoman Archives in the Council of State section by the 782nd file and 26th cover comprising eleven documents in total. Teen marriage is the subject of religious studies because of its direct relation to Islamic law and social history of the Ottoman Empire. The question of teen marriage has already been the subject of detailed discussion among the jurisprudential corpora and books. For instance, the texts on teen marriage constitute a great extend among the published works of Islamic jurisprudence such as “Ahkâmu’l-Tıfl” (Regulations on Minors) and demonstrates the significant relevance of the topic for religious studies.

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Bilgi: Bu yayına herhangi bir atıf yapılmamıştır.
Benzer Makaleler










Hitit İlahiyat Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 621
Atıf : 1.698
Hitit İlahiyat Dergisi