XIX. Yüzyılın ikinci yarısında çift yanlı kayıt yöntemi ile tanışan Osmanlı, Fransız kültüründen yararlanarak ve eğitim sürecini hızlandırarak bir alt yapı oluşturmuş ve 1879 yılında Padişah Fermanı ile devlet çift yanlı kayıt yöntemine fiilen geçmiştir. XX. Yüzyıln başlarında sürekli savaşlar nedeni ile muhasebe düşüncesinde fazla bir gelişme sağlanamamış ve bu gelişmeler, Ticaret Mekteb-i Alisi’nde kümelenen hocaların mesleği geliştirme çabaları ile sınırlı kalmıştır. Bu hocalar arasında Serkiz Nihad, Kirkor Kömürcüyan gibi Ermeni asıllı eğitimciler de vardır.Cumhuriyet ile birlikte muhasebe kayıtlarından ve mali tablolardaki veriler üzerinden vergi alınmaya başlanması muhasebe düşüncesinin hızlı bir gelişim sürecine girmesini temin etmiştir. Bu süreç içinde muhasebe düşüncesinin gelişme düzeyini Serkiz Nihad’ın eserlerinden izlemek olanağı vardır. Serkiz Nihad’ın bir uzlanım muhasebesi öğretim kitabı olan Sigorta Muhasebesi adını taşıyan ve 1926 yılında yayınlanan kitabı incelendiğinde, hem defterlerin ve hem de mali tabloların, sağdan sola yazıyı esas alan Osmanlıca’nın kullanımı nedeni ile borç tarafına (aktif) sağda, alacak tarafına (pasif) solda yer verildiği görülmektedir. Bu ters uygulamaya rağmen, bilançonun varlık ve kaynak taraflarının kavramsal olarak uygun yapıda olduğu, ancak varlık ve kaynak unsurlarının sıralanmasında bir düzen bulunmadığı dikkati çekmektedir. Kar ve zarar tablosunun ise, gelir tablosu anlayışına uygun bir nitelik taşıdığı ve özellikle sigorta türleri itibarı ile gelir ve giderlere ayrı ayrı yer verildiği gözlenmektedir.Cumhuriyet’in ilk yıllarında çift yanlı kayıt yöntemindeki bu gelişmelerin 1928 yılında Latin alfabesine geçilmesi ile hızlandığını belirtmek gerekmektedir. Soldan sağa yazı tekniğine göre gelişen çift yanlı kayıt yönteminin önü, Latin harflerinin kabul edilmesinden sonra açılmıştır.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|