Özet:

Kamusal hizmetlerin temel finansman kaynağı olan vergiler ve diğer mali yükümlülüklerin zamanında tahsil edilip hazineye intikal etmesi, devletin sunmuş olduğu hizmetlerin aksamaması bakımından elbette önemlidir. Bu amaçla, özel alacakların takip ve tahsil usulünden farklı olarak, kamu alacaklarının zamanında ödenmemesi halinde uygulanacak usuller için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kabul edilmiştir. Mezkûr Kanun’da en etkili cebri tahsil yolu hacizdir. Kanun’un mahcuz menkul malların satışını düzenleyen 84. Maddesinde, “haczin yapıldığı tarihin üçüncü gününden itibaren üç ay içinde satışa çıkarılacağı” düzenlenmişse de bu süreye uyulmamasının mal üzerindeki haczi kaldırmayacağı ya da idareye herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceği hem idarenin görüşünde hem de yargı kararlarında yer bulmaktadır. Biz bu çalışmamızda, haciz gibi kamu borçlularını önemli ölçüde etkileyen bir uygulamada mahcuz bir malın satışa çıkış süresinin kanuni düzenlemeye rağmen idarece uzatılabilmesinin sakıncalarını ortaya koyacağız. Ayrıca, özel alacaklar için uygulanan İcra ve İflas Kanunu’nda yer alan “hacizli malların satışa çıkış süresine uyulmamasının mallar üzerindeki haczi kaldıracağı” hükmüne benzer bir düzenlemenin, kamu alacakları için de mümkün olabileceğini gerekçeleri ile belirterek, yapılması gereken hukuksal düzenlemelere değinmeye çalışacağız.

Anahtar Kelimeler: