Felsefe kelam ve tasavvufun epistemik kaynakları ve referansları farklılık gösterse de Tanrı,alem insan,ahlâk ve anlam boyutunda birer araştırma alanları olduklarında şüphe yoktur.Bu makalede tasavvuf felsefesinin Kuşeyri gibi öncü isimlerinden biri olan Hucviri’nin (ö.1072) bilgi temelli anlayışını ortaya koymaya çalışacağız.Tasavvufun erken dönem teorisyenlerinde bilginin teorik ve pratik yönüne yapılan vurgunun ortaya çıkmasını önemli buluyoruz. V/XI.yüzyılın bu karmaşık ve sorunlu döneminde yazılan en önemli tasavvufi eserlerden biri , Kuşeyri’nin er Risale adlı eseriyle el ElHucviri’nin Keşful Mahcub isimli eserleridir. Kuşeyri, Arapça olarak Tasavvufi ilkeleri ve sufilerin durumlarını yazmıştı. Hucviri ise eserini Farsça yazmış mutedil bir çizgide dinle hakikati birbirine bağlamış hakikatsiz bir din anlayışının gösteriş, dinden beslenmeyen hakikatin ise ikiyüzlülük olduğunu açıklamıştı. Kuşeyri ve Hucviri, tasavvufi hareketi kendisine bulaştırılan yanlışlıklardan temizlemeye çalıştılar. Onların yaşadığı çağda,tasavvuf imajı bu sözde ve sahte temsilcilerin sunduğu şekliyle kitlelerin tepkisine ve uzaklaşmasına yol açıyordu. Kuşeyri ve Hucviri’nin eserlerinin giriş bölümlerini okuduğumuzda bu samimi insanların, kendi çağlarında tasavvuf algısının çöküşü karşısında ne kadar üzüntü ve acı duyduklarını ve bu yanlış imajı değiştirmeye ne kadar istekli olduklarını görürüz. Hucvîrî`de sürekli bir hakikat arayışı,her alanda serbestçe düşünebilen bir akıl, yargı gücü ve bunu paylaşma tutumu ön plana çıkmaktaydı. Hucviri, İbn Rüşd ‘ten önce, Kur’an da ki düşünceyi teşvik eden ayetleri dile getirir. Allah’ın fiillerini ve hikmetini düşünmenin insanı zihinsel bir yetkinliğe ulaştıracağını belirtir. Hucviri’nin sisteminde akıl işlevsel akıldır. Kur’an daki “görmediler mi, bakmazlar mı” vurgularıyla yer alan ayetlerin Allah’n fiillerine bakmanın bunlar üzerinde düşünmenin önemini vurguladığını öne çıkarır.Hucviri, felsefe tarihinin problemlerine değinir. Bilgiden şüphe eden ve onun elde edilemeyeceğini söyleyen sofistlere eleştiriler getirir.Hucviri, ilmi amelden üstün tutanlar ile ameli ilimden üstün gören iki anlayışı da doğru bulmaz. Ona göre, bilgisiz davranış, davranış değildir. Bir davranışı davranış kılan bilgi kaynaklı oluşudur. Davranışa yansımayan bir bilgi de bilgi değildir.Hucviri, Farabi’nın gerçek filozof ve sahte filozofu ayrımı gibi, gerçek sufiyi sahte filozoflardan ayırmak için gerçek sufiyi özgür insanla özdeşleştirir.
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|