Görüntüleme
20
İndirme
4
Kentler, ilk kurulma zamanaları belli olmamakla beraber insanlar tarafından kurulan ve insanların çeşitli insan ihtiyaçlarını karşılamak üzere toplandıkları alanlar olarak ifade edilebilir. Gündelik hayatta olanakların artması ile çeşitli ekonomik ve sosyal gereksinimlerin sağlanması amacıyla kent mekânları dönüşen/dönüştürülen bir yapıya kavuşmuştur. Özellikle Sanayi Devrimi’nden sonra kentlerin statüsü büyük bir başkalaşıma uğramış, kent fonksiyonları artmaya ve çeşitlenmeye başlamıştır. Büyük toplumsal olaylar ve akabindeki büyük göçlerle kentlerin nüfus kapasitesi artmıştır. Bu noktada kent sorunları ortaya çıkmış ve altyapı sorunu, konut yetersizliği, çarpık kentleşme ve gecekondu sorunu gibi toplumsal yapıya zarar veren durumlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunlara kent planlamaları ile çözüm bulunmaya çalışılmış ve özellikle İkinci Dünya Savaşı’dan sonraki süreçte yenileme/yenilenme ve restorasyon çalışmaları ile beraber büyük kentsel dönüşüm uygulamaları ortaya çıkmıştır. Kent doğasını bozan ve kent güvenliğine zarar verdiği düşünülen gecekondu ve kaçak yapılaşma başta olmak üzere çöküntü alanların dönüşümü başlamıştır. Bu noktada ekonomik amaçların kentsel yenilenme/dönüşümü hızlandırıcı bir etkisi söz konusudur. Özellikle neoliberal politikaların gayrimenkul alanındaki etkisi gözle görülür bir duruma gelmiştir. Kent mekânlarının dönüştürülmesi süreci, ülkelere göre değişiklik göstermektedir. Yerel ve ulusal çapta büyük projeler kentsel dönüşümlerin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Kentsel rantların ortaya çıkması ve belirli kesimlerin yararına olacak şekilde dönüşüm/yenilenme uygulamalarının yapılmasının ise, kentsel dönüşüm ruhuna aykırı bir şekilde dezavantajlı kesimlere zarar verdiği gibi onların yerinden etme politikalarına da zemin hazırladığı savunulabilir.
Cities can be expressed as areas that were established by humans while the times of their first establishment were unknown and where people gathered to meet the various human needs. In the daily life, the possibilities are increased and the various economic and social needs are fulfilled in order to transform/reform the city spaces into a structure. Especially after the Industrial Revolution, the status of the cities was greatly rebounded, the city functions began to increase and diversify. With great social events and afterward massive migrations, the population capacity of the cities has increased. At this point, urban problems have emerged and situations that damage the social structure have emerged, such as infrastructure problems, housing insufficiency, broken urbanization and gecondu problems. These problems were sought to be solved by urban planning and, especially in the after-World War II process, with the renovation/renovation and restoration work, major urban transformation practices have emerged. The city was considered to have ruined the nature and damaged the city's security, and the escape construction began the transformation of the ruined areas, primarily. At this point, the economic objectives of urban renewal/transformation have an accelerating effect. The influence of the neoliberal policies on the real estate sector has become notable. The process of transformation of the towns is changing according to the countries. Large projects on a local and national scale arose as a result of urban transformations. If the emergence of urban rent and the implementation of transformation/regeneration practices in a way that will benefit certain sections, it can be defended that the urban transformation in a way that is contrary to the spirit of damage to disadvantaged sections, as well as the ground prepared for their removal policies.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
