Türkiye’de 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte hemen hemen her alanda büyük dönüşümler yaşanmıştır. Bu süreçte devletin öncelikli hedeflerinden biri olan çağdaş bir hukuk devleti olma gayesi hukuksal anlamda çok sayıda yeni düzenleme yapılmasını da beraberinde getirmiştir. Devletin monarşiden çıkıp Cumhuriyet biçimine geçmesiyle yasama bağışıklıklarının önemi de artmıştır. Kökleri 1876 Kanun-u Esasi’sine dayanan yasama bağışıklıkları da Cumhuriyetin ilanından sonraki ilk Anayasa olan 1924 Anayasası ile geliştirilerek düzenlenmiştir. Zira seçimle göreve gelmiş milletvekillerinden oluşan meclislerde yasama işlevini demokratik ilkelere uygun şekilde yerine getirebilmesi için milletvekillerinin hukuka uygun olmak kaydıyla tam bir serbesti içinde hareket edebilmeleri gerekmektedir. Bu amaçla milletvekillerine bazı parlamenter bağışıklıkların sağlanması çoğu demokratik ülkede yaygın bir uygulamadır. Bu çalışmada Türkiye’de yasama bağışıklıkları ve istisnalarının ayrıntılı olarak incelenmesi ve konuya ilişkin eksikliklerin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda konu sistematik biçimde incelenmiş ve Türkiye’de yasama bağışıklıkları hususundaki mevzuatın hangi hususlarda geliştirilebileceği ortaya konmuştur.
With the proclamation of the Republic in 1923 in Türkiye, great transformations were experienced in almost every field. In this process, the aim of being a modern state of law, which was one of the primary goals of the state, has bought along many new regulations in the legal sense. With the transition of the state from monarchy to the republic, the importance of legislative immunity has also increased. Parliamentary immunities whose roots are based on the first Ottoman Constitution of 1876, was developed, and regulated by the 1924 Constitution which was the first Constitution after the proclamation of Republic. In order to carry out the legislative duties in accordance with democratic principles, the deputies that elected by the people must be able to act in full freedom, provided that they comply with the law. It is common practice in most democratic countries to grant some parliamentary immunities to MPs for this purpose. In this study, it is aimed to examine in detail the legislative immunities and their exceptions in Türkiye and to reveal the deficiencies related to the subject. In this direction, the subject has been systematically examined and it has been revealed in which aspects the legislation on legislative immunity in Türkiye can be improved.
Alan : Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Ulusal
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|