Görüntüleme
13
İndirme
4
Giriş: Sistemik otoimmün hastalıklar, kardiyovasküler hastalıklar için risk faktörleridir ve ayrıca çeşitli cerrahi uzmanlıklarda perioperatif sonuçları kötüleştiren bir faktör olarak tanımlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, sistemik otoimmün hastalıkların koroner cerrahi sonuçları üzerindeki etkilerini araştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya tarafımızca koroner arter bypass cerrahisi yapılan yüz elli bir hasta dahil edildi. Otoimmün hastalığı olmayan 144 hasta ikinci grupta, sistemik otoimmün hastalığı olup izole koroner cerrahi uygulanan yedi hasta ikinci grupta yer aldı. Verilerin toplanmasında Hastane Elektronik kayıt sistemleri kullanılmıştır. Takip süresi 12 aydır. İstatistiksel olarak anlamlı P değeri 0,05 olarak kabul edilmiştir. Sonuç : İki grup preoperatif olarak karşılaştırıldığında; sadece ikinci grupta hipertansiyon ve diyabet prevalansı anlamlı olarak daha yüksekti. İntraoperatif değişkenler açısından iki grup arasında anlamlı fark yoktu. Perioperatif komplikasyonlar (inme hariç), 30 günlük mortalite ve postoperatif kardiyopulmoner resüsitasyon oranı ikinci grupta anlamlı olarak yüksekti, ancak 12 aylık sağkalım açısından iki grup arasında fark yoktu. Tartışma : Sistemik otoimmün hastalıklar koroner cerrahi açısından komplikasyonları artıran bir faktör olarak bulunmasına rağmen, koroner cerrahi bu hastalarda 12 aylık sağkalım başarısı ve tekrarlayan revaskülarizasyon oranı ile umut vericidir.
Introduction: Systemic autoimmune diseases are risk factors for cardiovascular diseases and have also been identified as a factor that worsens perioperative outcomes in various surgical specialities. This study investigated the effects of systemic autoimmune diseases on coronary surgery outcomes. Methods: One hundred fifty-one patients were included in this study. hundred-forty-four patients without autoimmune disease were in the second group and seven patients with systemic autoimmune disease who underwent isolated coronary surgery were in the second group. Hospital Electronic recording systems were used for data collection. The follow-up period is 12 months. A statistically significant P value was taken as 0.05. Results: The two groups were comparable preoperatively, only the prevalence of hypertension and diabetes was significantly higher in the second group. There was no significant difference between the two groups in terms of intraoperative variables. Perioperative complications (excluding stroke), 30-day mortality and post-operative cardiopulmonary resuscitation rate were significantly higher in the second group, however there was no difference between the two groups in terms of 12-month survival. Conclusion: Despite systemic autoimmune diseases being found a factor that increases complications in terms of coronary surgery, coronary surgery is promising with its success in 12-month survival and repeated revascularization rate in these patients.
Dergi Türü : Uluslararası
Makale Detay 
Benzer Makaleler
PDF Görüntüle
Dergi Bilgisi
Eseri Dinleyin
Alıntı Yap
Bu Sayfayı Yazdırın
Paylaş
Mendeley
