Covid-19 salgın dönemimin küresel ekonomi ve uluslararası ticari faaliyetler üzerinde kalıcı etkileri olmuştur ve olmaya da devam edeceği yönünde çeşitli öngörüler bulunmaktadır. Covid-19 salgın döneminde dünya genelinde birçok işletmenin değişen piyasa koşulları ve değişen tüketici beklentilerini daha iyi analiz ederek etik uygulamalara son derecede hassasiyet gösterdikleri ve bu minvalde küresel bir bilinç oluştuğu artık yadsınamaz bir gerçektir. Covid-19 salgın döneminde işletmelerde insan faktörü önceki dönemlerde hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır. Tüketici bilinci ve hassasiyeti ise gün geçtikçe artmaktadır. İşletmelerde etik uygulamalara önem veren firmaların ürün ve hizmetlerinin ise salgın öncesi dönemdeki taleplere kıyasla daha fazla müşteriler tarafından talep edildiği gözlenmiştir. Bu çalışmada işletme faaliyetlerinin ve işletme yönetim süreçlerinin Covid-19 salgın döneminde eskiye nazaran daha çok etik yönden değerlendirilerek etiğe uygunluk kaygısı taşımasının önemine vurgu yapmak amaçlanmaktadır. Çalışmanın amacını desteklemek için ise, en çok kahvaltılık atıştırmalıklar ve tahıl gevrekleri ürünleri ile bilinen uluslararası pazarlarda fonksiyonel gıda sektörü devlerinden Kellogg Şirketi’nin süregelen örgütsel etik kurallarını pandemiden önceye kıyasla salgın döneminde hangi işletme etik uygulamaları ile daha fazla bütünleştirdiğine değinilecektir. Salgın dönemindeki bu yeni bütünleşme stratejisinin Kellogg’un performansına ve başarısına nasıl olumlu katkıları olduğu tartışılarak; salgın dönemi strateji ve uygulamalarının diğer işletme uygulamalarına entegre edilmesi hususunda çeşitli önerilerde bulunulmaktadır. Çalışma ile hem literatüre önemli katkılar sunulması hem de çalışmanın Covid-19 salgınının işletmelere getirdiği ekonomik sıkıntıları bir takım başarılı etik uygulamalarla aşmaya yardımcı olması beklenmektedir.
Covid-19 salgın dönemimin küresel ekonomi ve uluslararası ticari faaliyetler üzerinde kalıcı etkileri olmuştur ve olmaya da devam edeceği yönünde çeşitli öngörüler bulunmaktadır. Covid-19 salgın döneminde dünya genelinde birçok işletmenin değişen piyasa koşulları ve değişen tüketici beklentilerini daha iyi analiz ederek etik uygulamalara son derecede hassasiyet gösterdikleri ve bu minvalde küresel bir bilinç oluştuğu artık yadsınamaz bir gerçektir. Covid-19 salgın döneminde işletmelerde insan faktörü önceki dönemlerde hiç olmadığı kadar önem kazanmıştır. Tüketici bilinci ve hassasiyeti ise gün geçtikçe artmaktadır. İşletmelerde etik uygulamalara önem veren firmaların ürün ve hizmetlerinin ise salgın öncesi dönemdeki taleplere kıyasla daha fazla müşteriler tarafından talep edildiği gözlenmiştir. Bu çalışmada işletme faaliyetlerinin ve işletme yönetim süreçlerinin Covid-19 salgın döneminde eskiye nazaran daha çok etik yönden değerlendirilerek etiğe uygunluk kaygısı taşımasının önemine vurgu yapmak amaçlanmaktadır. Çalışmanın amacını desteklemek için ise, en çok kahvaltılık atıştırmalıklar ve tahıl gevrekleri ürünleri ile bilinen uluslararası pazarlarda fonksiyonel gıda sektörü devlerinden Kellogg Şirketi’nin süregelen örgütsel etik kurallarını pandemiden önceye kıyasla salgın döneminde hangi işletme etik uygulamaları ile daha fazla bütünleştirdiğine değinilecektir. Salgın dönemindeki bu yeni bütünleşme stratejisinin Kellogg’un performansına ve başarısına nasıl olumlu katkıları olduğu tartışılarak; salgın dönemi strateji ve uygulamalarının diğer işletme uygulamalarına entegre edilmesi hususunda çeşitli önerilerde bulunulmaktadır. Çalışma ile hem literatüre önemli katkılar sunulması hem de çalışmanın Covid-19 salgınının işletmelere getirdiği ekonomik sıkıntıları bir takım başarılı etik uygulamalarla aşmaya yardımcı olması beklenmektedir.
Alan : Hukuk; Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler
Dergi Türü : Uluslararası
Benzer Makaleler | Yazar | # |
---|
Makale | Yazar | # |
---|