Özet:

Kriz kavramı aniden ortaya çıkan, olumsuz şartları barındıran, çoğu kez kötüye gidişi hızlandıran, hedeflerin gerçekleşmesini engelleyen, karar verme süreçlerini tıkayan bunalım, sıkıntı olarak ifade edilebilir. Küreselleşmeyle birlikte yaşanan hızlı değişim, dönüşüm ve artan uluslararası ilişkiler, ulaşım ve iletişim alanında yaşanan ilerlemeler beraberinde birtakım belirsizlikleri ve krizleri de getirmektedir. 2001-2002 Arjantin krizi, 2007-2008 küresel finans krizi, 2014 Rusya krizi son dönemlerde ekonomi dünyasının karşılaştığı krizler olarak karşımıza çıkmaktadır. Krizlerin makro ve mikro düzeyde ekonomik olarak birtakım sonuçlarının olduğu görülmektedir. İş dünyasının karşı karşıya kaldığı son kriz Aralık 2019 tarihinde Çin’in Wuhan Kentinde görülen ve kısa sürede birçok ülkeyi etkisi altına alan Covid-19 virüsünün ortaya çıkardığı sağlık ve ekonomik krizdir. Ortaya çıkan kriz birçok ülke ekonomilerini ve işletmeleri olumsuz etkilediği değerlendirilmektedir. Küresel salgın sonrası ortaya çıkan ekonomik krizin oluşturduğu şartların işletmeleri ne yönde etkilediğini belirlemek ve krizin yönetim tarzı önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı: Covid-19 krizinin ortay çıkardığı ekonomik krizin işletmeler üzerine etkisini belirlemektir. Bir başka ifade ile krizin işletmeleri çalışma düzeni, yönetim, pazar şartları, iş gören politikası ve geleceğe yönelik planlamalar açısından ne yönde etkilediğini belirlemek, işletme yöneticilerinin kriz sürecini nasıl yönettiklerini tespit etmek ve elde edilen veriler ışığında çözüm önerileri sunmak, ilgili literatüre katkı sunmaktır. Bu amaçla nitel araştırma yöntemlerinden yararlanılarak, işletme yöneticileri ile yapılan görüşmeler sonucunda elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda işletme yöneticilerinin genel olarak krizin ortaya çıkarmış olduğu hasarları en aza indirmek amacıyla krizi çözme yaklaşımını benimsedikleri, krizin işletmeleri; finansman, çalışma düzeni, pazar potansiyeli, iş gören politikası ve geleceğe yönelik planlamalar açısından olumsuz etkilediği sonucu elde edilmiştir. Çalışmada kullanılan görüşme formu Şırnak üniversitesi etik kurulu başkanlığının 31/12/2020 tarih ve 2020/64 sayılı kararı ile uygun görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: