Kullanım Kılavuzu
Neden sadece 3 sonuç görüntüleyebiliyorum?
Sadece üye olan kurumların ağından bağlandığınız da tüm sonuçları görüntüleyebilirsiniz. Üye olmayan kurumlar için kurum yetkililerinin başvurması durumunda 1 aylık ücretsiz deneme sürümü açmaktayız.
Benim olmayan çok sonuç geliyor?
Birçok kaynakça da atıflar "Soyad, İ" olarak gösterildiği için özellikle Soyad ve isminin baş harfi aynı olan akademisyenlerin atıfları zaman zaman karışabilmektedir. Bu sorun tüm dünyadaki atıf dizinlerinin sıkça karşılaştığı bir sorundur.
Sadece ilgili makaleme yapılan atıfları nasıl görebilirim?
Makalenizin ismini arattıktan sonra detaylar kısmına bastığınız anda seçtiğiniz makaleye yapılan atıfları görebilirsiniz.
  Atıf Sayısı 2
 Görüntüleme 25
 İndirme 7
Muhafazakâr Kadınların İstanbul Sözleşmesi Bağlamında Cinsiyet Eğilimleri
2022
Dergi:  
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Yazar:  
Özet:

Bu çalışma İstanbul Sözleşmesi özelinde Türkiye’deki muhafazakâr kadınların cinsiyetçi yaklaşımlara karşı tutumlarını konu edinmektedir. Muhafazakâr kadın gazetecilerin görüşleri ele alınarak ortaya çıkan bu çalışmada görüş ayrılıkları, benzerlikler ve İstanbul Sözleşmesi’nin Türk halkı nezdinde nasıl bir konumda olduğu konu edinilmiştir. İlk olarak İstanbul’da imzalanması sözleşmenin bu ismi almasına vesile olmuştur. Ortaya çıkış amacı aile içi şiddeti önlemek olan bu sözleşmenin muhafazakâr camiada hem savunucuları hem de karşıtları bulunmaktadır. Bu durumun da bir kutuplaşmaya yol açtığı görülmektedir. Öyle ki sözleşmeye karşı çıkanlar bazı savunanlar tarafından şiddet yanlısı olarak nitelendirilmektedir. Aynı şekilde sözleşmeyi savunan muhafazakârlar da sözleşmeye karşı çıkanların bir kısmı tarafından LGBT savunucusu olarak görülmektedir. Her iki tarafın da kendilerince pek çok sebebi bulunmaktadır. Çoğunluğu Müslüman Türk bireylerden oluşan Türkiye’de Batı kaynaklı bir sözleşmenin yürürlüğe girmesi tartışılan konulardan biri olmuştur. Din, gelenek ve kültürel anlamda tamamen farklı bir toplumun kurallarının Türk medeniyetine ve aile yapısına uymadığı ifade edilerek eleştirilmiştir. Burada eleştirilen akımlardan birisi de feminizm olmuştur. İslami feminizm adı altında ortaya çıkan feminizm türü diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de ortaya çıkmış ve bir kesim tarafından eleştirilmiştir. Eleştirenler tarafından İstanbul Sözleşmesi’nin de feminist bakış açısıyla yazıldığı ifade edilerek sözleşmenin objektif olmadığı öne sürülmüştür. Aslında Türk toplumunun ve özellikle de İslamiyet’in kadına özel bir değer verdiği görülmektedir. Ancak feminizm kadına değer vermekten ziyade karşı cinse yönelik nefret içerikli tutumlar benimsediğinden eleştirilmektedir. Bu çerçevede sözleşme hem dini ve kültürel anlamda bu topluma uygun olmadığı hem de cinsiyetçi bir tutum sergilediğinden ötürü eleştirilmektedir. Sözleşmeyi savunanlar ise özellikle son zamanlarda artan kadın cinayetlerinin bu sayede son bulacağı görüşündedirler. Kadını adeta zırh gibi koruyacağını ve yürürlükten kaldırılmasının büyük yanlış olduğunu ifade etmektedirler. Onların nezdinde İstanbul Sözleşmesi kadına şiddetin önündeki en büyük settir. Ancak sözleşme karşıtları bu görüşe sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre boyunca artan kadın cinayetlerini göstererek karşı çıkmaktadırlar. Kadınların gözünden incelemek sözleşmenin amacına uygun olarak vazifesini tamamlayıp tamamlamadığını da gözler önüne serecektir. Özellikle muhafazakâr camianın kadınlarının bu sözleşme hakkındaki düşünceleri oldukça önemlidir. Görüldüğü gibi aynı dini ve kültürel değerlere sahip olan kadınlarda bile sözleşmeyi hem savunan hem de sözleşmenin kalkması için çabalayanlar olmuştur. Bu fikir ayrılıklarının dayandığı noktayı belirlemek oldukça önemlidir. Çalışmamızın amacı İstanbul Sözleşmesi özelinde açığa çıkan –özellikle muhafazakâr camiada- görüş ayrılıklarını ortaya koyarak nedenlerini açıklamaya çalışmaktır. Bundan dolayı çalışmamızda yalnızca muhafazakâr kadın gazetecilerin köşe yazıları, röportajları vs. incelenerek ele alınmıştır. Çalışmamız nitel yöntem tekniklerinden söylem analizi kullanılarak hazırlanmıştır. Sözleşmeye karşı çıkan 7 ve sözleşmeyi savunan 7 muhafazakâr kadın gazetecinin sözleşmeye yönelik görüşlerine ve savunma ya da karşı çıkma gerekçelerine yer verilerek tartışılmıştır. Belirtilen muhafazakâr kimliğiyle tanınan kadınların sözleşme hakkında yazmış oldukları köşe yazıları veyahut gerçekleştirmiş oldukları röportajlar ayrıca okunarak analiz edilmiştir. Özellikle sözleşmenin en fazla tartışma konusu olan maddelerine değinilerek tartışma nedenleri açıklanmaya çalışılmıştır. Muhafazakâr kadınların İstanbul Sözleşmesi’nde yer alan bazı kavramlara karşı çıktığı görülmektedir. Aynı şekilde sözleşme taraftarları da kendi düşüncelerine göre bu ifadeleri savunmaktadır. Sonuç olarak iki taraf arasında büyük oranda bir kutuplaşma olduğu görülmektedir. Sözleşme yürürlükten kaldırılmış olsa dahi bu kutuplaşmanın toplumdaki varlığının devam ettiği görülmektedir. 

Anahtar Kelimeler:

Gender Tendencies Of Conservative Women In The Context Of The Istanbul Convention
2022
Yazar:  
Özet:

This study deals with the attitudes of conservative women in Turkey towards sexist approaches, in the scope of the Istanbul Convention. In this study, the dissidence and consensus among conservative journalists, and the position of the Istanbul Convention through the Turkish people's eyes were discussed. Because the convention was held in Istanbul, it got this name. This convention, whose purpose was to prevent domestic violence, has both advocates and opponents in the conservative community. This situation seems to have led to polarization. Opposing the convention is described as pro-violence by some defenders. Likewise, conservatives who defend the convention are seen as LGBT advocates by some of those who oppose the convention. Both parties have their own reasons. A western origin treaty's entry into force in Turkey, which is mostly composed of Muslim Turkish individuals, has been one of the issues discussed. It has been criticized for the rules of a completely different society in terms of religion, tradition, and culture do not comply with Turkish civilization and family structure. One of the movements that have been criticized is feminism. Islamic feminism, as a fraction of the feminist movement, emerged in Turkey as well as in other Islamic countries and it was criticized by some sections of society. It has been argued by the critics that the Istanbul Convention was also written from a feminist point of view and that the treaty was not objective. In fact, it is seen that Turkish society, and especially Islam, gives a special value to women. However, feminism is criticized for adopting hateful attitudes towards the opposite sex rather than valuing women. In this context, the convention is criticized for both being religiously and culturally inappropriate for this society and for displaying a sexist attitude. On the other hand, the advocates of the Convention believe that the femicides, which have increased recently, will come to an end by this means. They say that it will protect women like armor and that its abolition is a big mistake. For them, the Istanbul Convention is the biggest barrier against violence against women. However, the opponents of the convention oppose this view by pointing to the increasing number of femicides during the term the treaty was in effect. Examining it through the eyes of women will also reveal whether it has completed its duty under the purpose of the convention. Particularly, the opinions of women in the conservative community about this contract are very important. Even among women with the same religious and cultural values, there were both those who supported the treaty and who defended abolishing it. It is very important to determine the point where these differences of opinion stem from. The aim of our study is to explain the reasons for the differences of opinion, especially in the conservative community, in the context of the Istanbul Convention. Therefore, in our study, only the columns, interviews, etc. of conservative female journalists are used, analyzed, and addressed. Our study was prepared by using discourse analysis, one of the techniques in the qualitative approach. Discussion includes the views of 7 conservative female journalists who defend the convention and 7 conservative female journalists opposing it and their reasons for defending or opposition. Columns that are written by women, who are known for their conservative identity, or the interviews they conducted, were also read and analyzed. Particularly, an explanation was sought for the reasons of the discussion by referring to the most controversial articles of the treaty. It is seen that conservative women oppose some concepts in the Istanbul Convention. Likewise, the supporters of the convention defend these statements according to their own opinions. As a result, it is seen that there is a large degree of polarization between the two sides. Even though the Convention has been repealed, it is seen that the existence of this polarization in society continues

Anahtar Kelimeler:

Atıf Yapanlar
Dikkat!
Yayınların atıflarını görmek için Sobiad'a Üye Bir Üniversite Ağından erişim sağlamalısınız. Kurumuzun Sobiad'a üye olması için Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı ile iletişim kurabilirsiniz.
Kampüs Dışı Erişim
Eğer Sobiad Abonesi bir kuruma bağlıysanız kurum dışı erişim için Giriş Yap Panelini kullanabilirsiniz. Kurumsal E-Mail adresiniz ile kolayca üye olup giriş yapabilirsiniz.
Benzer Makaleler
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

Alan :   İlahiyat

Dergi Türü :   Uluslararası

Metrikler
Makale : 429
Atıf : 736
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi